Osman Şahin
osman-shn61@hotmail.com
Ona Yanarım
18 Haziran 2011 Cumartesi Saat 13:16
Kalabalıklarda yalnız olmak ve yaşamak..

Yaşanmışlıklarda eksik olan tuz..

Ama en önemlisi geçmişte yaşayamadıklarımız günü geldiğinde içimizde volkan olup patlayıveriyor.

Hele gurbette yaşıyorsanız..

Zaman geliyor içimizdeki duygular çığlıklarımızla yükseliyor.

Geçmişe odaklanıp, yaşanmayan hatıraların yaşama özlemini bazen  sözlerle, bazen hikayelerle, bazen şiirlerle ifade ediyoruz.

İşte gurbet ellerde geçmişte yaşayamadıklarını çığlık atarak mısralara döken ve herkesin duygularına tercüman olan değerli ağabeyimiz Osman şahin'in yazdığı şiiri sizlerle paylaşıyoruz

Gününüz dünden güzel, yarınınızın mutluluk temeli olsun.

 

ONA YANARIM

Hatırlatır gurbet her dem sılayı
Gitmeden ölürsem ona yanarım
Yıllardır çekerim ben bu belayı
Bitmeden ölürsem ona yanarım..
 
Yöreme yurduma hasret kucağım
Soğudu her yanım bitti sıcağım
Issız viran evim sönük ocağım
Tütmeden ölürsem ona yanarım..
 
Hafızamda hala düzü yokuşu
Hazanı baharı yazı ve kışı
Gurbet çağrıştıran o kuku kuşu
Ötmeden ölürsem ona yanarım...
 
Veda edilmiştir artık pekeye
Tahtalar biçildi döndü parkeye
Gecemi süsleyen o sert keçeye
Yatmadan ölürsem ona yanarım…
 
Huzur evi sanki yaylalar garip
Gençler hicret etmiş ninem muzdarip
Sembolik de olsa beş koyun alıp
Gütmeden ölürsem ona yanarım…
 
Seyir bitti e vay beni vay bana
Kemenceyle kaval mağlup zamana
Bir de horon edip  tozu dumana
Katmadan ölürsem ona yanarım…
 
Kafeka lenger yok,yok bakır sini
Yaşamak isterdim nostaljisini
Rahmetli anamın muhlamasini
Tatmadan ölürsem ona yanarım…
 
Köyümü kolaydır sizlere tarif
Ferşat efendidir referans arif
Külliyesinde bir,  oruc-u şerif
Tutmadan ölürsem ona yanarım…
 
Mana ikliminden bir makam seç de
Aşklar ve cezbeler dönüşsün  vecde
Koyun derisinin postuna secde
Etmeden ölürsem ona yanarım…
 
Yetsin Osman noktayı koy konuya
Dert çok ama değil dünya  sonu ya
Vuslat denen yoğun yüce duyguya
Batmadan ölürsem ona yanarım…….

 

Osman ŞAHİN – Ankara

Mayıs 2011-06-09