Dinimizde Haset Ve Kin’in Zararlarý

[Muhammethoca]

D�N�M�ZDE HASET VE K�N�N ZARARLARI

أَمْ يَحْسُدُونَ النَّاسَ عَلَى مَا آتَاهُمُ اللّهُ مِن فَضْلِهِ فَقَدْ آتَيْنَا آلَ إِبْرَاهِيمَ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَآتَيْنَاهُم مُّلْكًا عَظِيمًا

Muhterem Mü’minler!

�slam dini; sosyal iliþkilere, ahlâkî davranýþlara, kiþilik haklarýnýn korunmasýna, güven, huzur ve barýþ ortamýný yok edecek, kavga, tartýþma ve kýrgýnlýklara sebep olacak davranýþlardan kaçýnýlmasýna büyük önem vermiþtir. Bu sebeple sosyal iliþkileri zedeleyen, temel haklarý ihlal eden ve ahlakî zafiyete sebep teþkil eden manevi hastalýklardan haset, kýskançlýk, çekememezlik, buna baðlý olarak kardeþine kin duyma, düþman olma, nefret etme gibi söz, fiil ve davranýþlarý yasaklamýþtýr. Haset; baþkalarýnýn sahip olduðu bir nimeti, mevki ve makamý, üstün sayýlan bir vasfý çekemeyerek, onun din kardeþinden alýnmasýný ve yok olmasýný istemektedir. Kin ise; haset duygusuna baðlý olarak baþkasýna karþý gizli düþmanlýk beslemektir.

Deðerli Müslümanlar!

Hasedin kaynaðý, Allah'ýn taksimine razý olmamak ve bu taksimi beðenmemektir Yüce Allah Kur’an-ý Kerim’de ”Yoksa onlar, Allah'ýn lütfundan verdiði þeyler için insanlara haset mi ediyorlar?” buyurarak dünya nimetlerini kendisinin verdiði halde, insanlarýn birbirlerini çekemediklerini, istemediklerini ifade etmektedir. Allah'ýn sayýlamayacak kadar nimetleri vardýr. Allah Teâlâ dünya düzeni için insanlarý birbirlerine muhtaç olacak þekilde yaratmýþ, herkese ayný seviyede vermemiþtir. Kur'an-ý Kerim'de bu husus þöyle ifade edilmiþtir: "Allah kullarýna rýzký bol bol verseydi, yeryüzünde azarlardý. Fakat o, (rýzký) dilediði ölçüde indirir. Çünkü O, kullarýnýn haberini alandýr, onlarý görendir."
O halde bizlere düþen görev, Allah'ýn baþkasýna verdiði nimete haset etmek deðil, Allah'ýn fazlýndan istemektir. Allah isteyene ve çalýþana vereceðini vaat etmiþtir. Felak suresinin son ayet-i kerimesinde Cenabý Hak hasetten korunma ile ilgili olarak þöyle buyuruyor. “ Haset edenin, hasedini belli ettiði zaman þerrinden (sabahýn Rabbine sýðýnýrým.)“

Aziz Müslümanlar!

Haset, tarih boyunca insanlýðýn baþ hastalýðý olmuþ, ilk kan da haset, kýskançlýk, çekememezlik ve kin yüzünden akmýþtýr. Hz. Adem (a.s)’ýn oðullarýndan Kabil, kardeþi Habil’i bu fiiller sebebiyle öldürmüþtür. Ã�nsanýn halîfe yapýlmasýný kýskanan þeytân, kýskançlýk ve kibrinden ötürü Âdem'e itaat etmeyi, secde etmeyi kabul etmeyip Allah'ýn buyruðuna karþý geldiði, bu yüzden cennetten kovulup ebedî lanete uðramýþtýr. Yani haset, þeytani bir tavýrdýr. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu illetin zararýndan bahsederken þöyle buyurur. “Bir kulun kalbinde imanla haset bir arada bulunmaz.” ”Haset etmekten sakýnýn, ateþin odunu veya otu yediði gibi haset de iyi amelleri yer bitirir.”

Demek ki yaptýðýmýz hayýr ve hasenatlarýmýzýn, salih amellerimizin eksilmesini istemiyorsak haset hastalýðýndan kendimizi uzak tutmamýz gerekir. Bu manevi rahatsýzlýða gönlünü kaptýran kimse, hem kendi rahatýný bozar, hem de baþkalarýný rahatsýz eder, hem de Allah’ýn takdirine rýza göstermediði için günahkâr olur.
Dünya imtihan dünyasýdýr. Kimi zenginliðiyle imtihana tabi tutulurken kimi fakirliðiyle imtihana tabi tutulmaktadýr. Kimi malý-mülkü, evlatlarýnýn çokluðuyla yani varlýðýyla imtihan geçirirken kimi ise yoklukla imtihan geçirmektedir. Bu sebeple bize verilmeyenler için ah etmek veya bizden baþkasýna bize verilenlerden daha çok verilmesinden dolayý haset etmek yerine imtihan olarak bize verilenlerle yetinmeye çalýþmak bize fayda verecektir. Dünyada çekilen sýkýntýlar için ahiret mutluluðu var ise ne güzel, dünyada elde edilen nimetler çok ve bu nimetlerden dolayý ahiret hayatýmýzý mahvetmiþsek ne acý. Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde þöyle buyurmaktadýr. “Cehennemliklerden olup, dünyada pek müreffeh hayat yaþayan bir kiþi kýyamet gününde getirilip cehenneme bir kere daldýrýlýr. Sonra: -Ey âdemoðlu! Sen hayýrlý bir gün gördün mü? Herhangi bir nimete nâil oldun mu? denilir. O kiþi: -Hayýr, vallahi Rabbim! Öyle bir þey görmedim, der. Cennetliklerden olup, dünyada insanlarýn en yoksul olaný getirilir cennete bir kere daldýrýlýr. Ona da: -Ey âdemoðlu! Sen herhangi bir yoksulluk ve sýkýntý gördün mü? Hiç zorluk ve darlýk çektin mi? denilir. O kiþi de: -Hayýr, vallahi Rabbim! Hiçbir yoksulluk ve sýkýntý görmedim, zorluk ve darlýk çekmedim, der.”
Muhterem Müslümanlar!
Haset ve kinin topluma ne kadar zarar verdiði aþikardýr.Ã�nsanlar birbirlerine düþerler, aralarýnda her türlü kin, nefret ve fitne doðmasý muhtemeldir.. Öyleyse bizler Allah’ýn kitabý Kur’an’da ve Peygamberimizin hadislerinde yapýlmasý yasaklanan bu kötü huylarý terk edelim. Cennet vatanýmýzda huzur, barýþ, sevgi ve kardeþlik içerisinde hep birlikte yaþayalým. Hutbemizi Peygamber Efendimiz(s.a.v)’in çok güzel bir uyarýsýyla bitiriyorum. ”Birbirinize haset etmeyin, kin tutmayýn. Baþkalarýnýn ayýplarýný araþtýrmayýn, konuþtuklarýný dinlemeyin, müþteri kýzýþtýrmayýn. Ey Allah'ýn kullarý! Kardeþ olun.”