nceki balk :: Sonraki balk  
Yazar Mesaj
TEKKE Osman



Kayt: 26 Au 2006
Mesajlar: 524

MesajTarih: r Ksm 19, 2008 3:16 pm    Mesaj konusu: Alntyla Cevap Gnder

ÇOCUKLA ÝLETÝÞÝMÝN TEMEL ÝLKELERÝ

Anne-babalar çocuklarýna mesaj iletirken genelde ne tür hatalar yapýyorlar?



Anne-babalarýn çocuklarýna mesaj iletirken dinleme ve anlatma hatalarý yaptýðýný görüyoruz. Ýletiþimin üç temel unsurunda, yani beden dilinde, kelimelerde ve ses tonunda kendilerini kontrol etme, ortak amaçlar doðrultusunda davranma açýsýndan zorluklar yaþýyorlar. Bir iletiþimin saðlýklý olabilmesi için kelimelerin düþüncenizi en doðru þekilde ifade edecek biçimde seçilmesi, ses tonunuzun vurgulamak istediðiniz konuyu netleþtirmesi, beden dilinizin de bunlarý destekleyerek anlatmanýza yardýmcý olmasý gerekiyor. Beden dilinizi, kelimeleri ve ses tonunuzu özen göstermeden, rastlantýsal kullanýyorsanýz, amacýnýzdan uzak kalabiliyorsunuz ve yanlýþlar ortaya çýkmaya baþlýyor. Bu yanlýþlar da özellikle 5-6 yaþlarýna kadar olan çocuklarda daha etkili oluyor. Ondan sonra git gide çocuklarýn tepkileri de öðrendikleri modeldeki gibi oluyor ve iletiþimsizlikler yaþanmaya baþlýyor. Bir iletiþimde duygu ve düþüncenin karþý tarafa geçmesi, paylaþýlmasý ve geri gelmesi gibi çok temel bir süreç vardýr. Bu yaþanýrsa iletiþim iki kiþinin varlýðý ile sürer. Hatalar söz konusu olduðunda iletiþim týkanýyor. Anne babalarla çocuklar arasýnda duvarlar örülüyor.

Çocuklarýn beden dilinin yetiþkinlerinkinden ne gibi farklýlýklarý vardýr? Bunu anlamak için nelere dikkat etmeli?

Çocuklarýn beden dili sosyalleþme sürecini tamamlamamýþ mesajlar içerir. Beden dilini daha çok biopsikolojik tepkilerimizin oluþturduðunu görüyoruz, kýzgýnlýk, sevinç, aðlamak, gülmek gibi. Doðuþumuzdan itibaren bedensel mesajlarla duygu ve düþüncelerimizi hareketle veya hareketsiz iletiriz. Öte yandan, masaya yumruðumuzu vurmak, ayak ayaküstüne atmak gibi, sosyal rollerle birlikte öðrenilen beden dilleri ve jestleri de var. Çocuklarla ebeveynler arasýndaki fark, çocuklarýn bu sosyal beden dilini bizden öðreniyor olmalýdýr. Doðduklarýnda sosyal yapýnýn ve kültürel özelliklerin kazandýracaðý jest ve mimikler henüz olmadýðý için çok yalýndýrlar. Onun için çocuklarýn beden dili mesajlarýný almamýz çok kolaydýr. Çocuk coþkusunu, sevincini, mutluluðunu çok hoþ tarif eder. Ama mesela misafir geldiðinde yanlarýna gitmek istemez. Çünkü henüz sosyalleþmemiþtir. Zamanla kurallara uyar. Sosyal rol olarak artýk ne yapmasý gerektiðini öðrenmiþtir. Asýl kýymetli olan, sosyal rollerin öncesinde çocuklarýmýzla ne yaþadýðýmýzý anlamamýza yardýmcý olacak beden dilleri. Bunlarý iyi anlar ve doðru yönlendirirsek, aile içi verimli bir iletiþim ortamýnýn temellerini atmýþ oluruz.

Çocuðumuz istenmeyen bir davranýþ yaptýðýnda bununla ilgili duygu ve düþüncelerimizi ona yansýtma biçimimiz zamanla çocuðun bu tür davranýþlarýný açýða çýkartmamak için bazý kapatma jestleri kullanmaya baþlamasýna yol açabiliyor. Çocukta hatalý davranýþlarý göstermeme eðilimleri ortaya çýkmaya baþlayabiliyor. Doðru iletiþim kuramayýnca çocuklarýmýzýn doðru öðrenmesini de engelliyoruz. Þunu kabul etmeliyiz: Çocuklar hata yapacaklar, çünkü her insan hata yapýyor. Çocuklarýmýzýn hatalarýndan pay alýp ilerleyebilmemiz için çok saðlýklý bir iletiþim ortamýnda bulunmamýz gerekiyor. Diyelim, elindeki bir bardaðý düþürüp kýran bir çocuða, "ne kadar dikkatsizsin", "bu birtakým bardak kaç para biliyor musun" gibi yaklaþýyorsak, çocuk da kýrdýðýný saklamaya baþlýyor.

Çünkü kendi sýkýntýmýzý anlatýyor ama onunkini dinlemiyoruz. Ya da annesinin tasvip etmediði bir arkadaþýyla birlikte oluyor ama annesine söylemiyor. Böyle böyle de duvarlar örülüyor ve iletiþim engelleri ortaya çýkmaya baþlýyor. Oysa çocuklarýn bu gibi, bir þeyleri sakladýðý durumlarda birtakým beden dili jestleri vardýr. Örneðin konuþurken aðzýný kapatabilir, önüne bakabilir ya da gözünü annesinin gözünden kaçýrabilir. Gerçekte yaptýðýný deðil annesinin istediði bir þeyi söylerken tepkilerini kontrol etmek için anneyle bedensel iliþkiye girmemeye gayret eder çocuk.

Bu, çocuðun aslýnda ne yaptýðýný anlamak için güzel bir imkândýr oysa bu durumu fark eden anne-babalar, "belli ki sen yanlýþ bir þey yaptýn; gözümün içine bak da söyle" diyerek çocuðun üstüne gidiyorlar. Bu da çocuðu anne babasýnýn gözlerinin içine baka baþka doðru söylememeye teþvik ediyor. Böylece bir sosyal beden dili olarak, istemediðimiz þeyleri çocuklarýmýza öðretiyoruz. Çocuk ondan sonra gözünüzün içine baka baka gerçeði kolaylýkla gizleyebiliyor.

Çünkü siz ona artýk yanlýþ bir kalýp öðrettiniz. Saðlýklý ve birbirini doðru anlayan, birlikte daha doðruyu arayacak insanlar olmaktan çýkarttýnýz kendinizi ve onu.

Anne-babalar çocuklardan mesaj alýrken ne tür hatalara düþüyorlar?

Hata þu gerçeði özümsememekten baþlýyor; Çocuklar farklý ve bizim dýþýmýzda bireyler. Ben doðurduðum için benim düþündüðüm gibi olmuyor. Mademki bizim çocuðumuz, öyleyse bizim düþündüðümüz gibi olsun dedikçe anne babayla çocuk arasýndaki iletiþim bozulmaya baþlýyor. Anne ve babanýn çocuðu kendi kafasýndaki gibi görmekten kaçýnmasý lazým.

Bu çocuk benim çocuðum ama benim kafamdaki kalýba uymayabilir çünkü o baþka bir insan. Bunu derinden hissetmek ve kabul etmek lazým.

Biz çocuklardan saygý bekliyoruz ama onlara onlara ayný saygýyý gösteriyor muyuz? Göstermediðimiz zaman hatalý iletiþim baþlamýþ oluyor. Onlarýn farklý birer varlýk olduðu bilincinde olmasý anne ve babanýn saðlýklý iletiþime geçmesindeki en temel faktör. "Üþürsün giy" demek yerine "bana hava biraz serinledi gibi geliyor. Üþüdüðümü hissediyorum. Üzerime bir çeket alacaðým. Sen nasýl hissediyorsun?" diyebilmeliyiz. Çünkü üþüme o an size ait bir yaþantý. Çocuðun bu tür yaþantýlarý kendi kendisine algýlamaya ihtiyacý vardýr. Anne-babalar bunu yapmadýkça baðýmlý olan ama baðýmsýzlýk özlemi içerisinde koþan bir nesil ortaya çýkarýyor. Çocuðun somut iliþkilere ihtiyaç duyduðunu anlamalýyýz. Çünkü soyutlayabilme yeteneði insanýn daha sonradan geliþtirdiði, 10-11 yaþlarýndaki dönemlerinde ortaya çýkan bir özellik. Oysa biz çocuklara iyi, kötü, ahlaklý, ahlaksýz, saygýlý, saygýsýz gibi þeyler söylüyoruz. Bu kavramlarý bizim anladýðýmýz gibi anlamýyor çocuklar. Çocuklarla iliþki için gerçekten özen göstermek, öðrenmeye çalýþmak zorundayýz.

Ýletiþimin temel özellikleri nelerdir?

Ýki insan arasýndaki iletiþimde ilk izlenim en önemli konudur. Ýki insan birbiriyle karþýlaþtýklarý her anda iliþki yeniden baþlar. Çocuðunuz akþam eve geldiðinde ilk izleniminizle ilk mesajý veriyorsunuz. " Çok yorgunum, öf" diye kapýyý açýyorsanýz, baþka bir þey; "hoþ geldin" diye kapýyý açýyorsanýz, baþka bir þey baþlýyor aranýzda. Onun için ebeveyn çocuk iliþkilerinde de iletiþimin en temel özelliðinin ilk izlenim, ilk an olduðunu unutmamamýz gerekiyor.

Ýkinci önemli özellik, iletiþimin iki kiþiyle kurulduðudur. Anne-babalar çocukla konuþunca iletiþim kurduklarýný düþünüyorlar. Hâlbuki konuþma baþka iletiþim baþkadýr. Diyelim ki çocuðunuz legolarýný çýkarttý, oyun oynuyor. Siz de ona kahvaltý hazýrladýnýz. Ýçeriden "kahvaltýn hazýr, hadi gel" diye sesleniyorsunuz. Çocuðunuzla iletiþim kurduðunuzu düþünüyorsunuz. Halbuki siz ona yalnýzca seslendiniz. O legolarýnýn dünyasýnda. Üç kere daha sesleniyorsunuz, dördüncüsünde kýzýyorsunuz ama o sizin niye kýzdýðýnýzý hiç anlamýyor. Çünkü sizin ilk baðýrmalarýnýzý hiç duymadý. Ýletiþim karþýnýzdaki kiþiyle birlikte ilerleyen bir süreçtir ve önce onun dünyasýna girerek baþlamanýz gerekiyor. Ýletiþim kiþiye deðil, kiþiyle birlikte yapýlýr.

Ýletiþimin bir baþka özelliði de bir bütün olmasýdýr. Yani sadece doðru kelimeler kullanýlarak, ses tonunuzun ya da beden dilinizin doðru olmasýyla doðru iletiþim kurulmuyor. Bunlarýn üçünün bir arada ve içice uygun þekillerde kullanýlýyor olmasý, saðýlýklý iletiþim için çok önemli.

Anne-babalarýn önemli bir bölümü de iletiþimi bilgi vermek zannediyorlar. Çoðu kez ebeveynler en önemli rollerinin çocuða hayatý öðretmek olduðunu düþünüyorlar. Oysa kimse kimseye hayatý öðretemiyor. Hayat yaþanýlarak öðreniliyor. Çocuðumuza hayatla ilgili pek çok reçete yazabiliriz, ama bu reçetelerin hiçbiri doðru modeller olmamýz kadar etkili olamaz. Elbette çocuðumuzu hayat karþýsýnda bilgilendirmemiz gerekir ama iletiþim kurmak baþka bir þeydir. Ýletiþim eþittir bilgi deðil. Ýletiþim eþittir duygu, düþünce ve davranýþ beraberliðidir. Yoksa televizyon ekranýndan konuþan herhangi bir kiþi olursunuz çocuðunuzun gözünde.

Ýletiþimde dinlemenin rolü nedir?

Elbette iletiþimin çok önemli bir basamaðýný, dinleme oluþturur. Doðru dinleyemiyorsak, doðru konuþma þansýmýz yok. Biz hâlbuki iletiþimi genellikle konuþma olarak düþünürüz. Dinleme alýþkanlýðý bizim kültürümüzde oldukça zayýf. Dinlemeye açýk deðiliz. Ülkemizde leb demeden leblebiyi anlamak bir fazilet gibi ortaya konulur. Hâlbuki leb demeden leblebinin anlaþýlmasý aslýnda bir iletiþim hatasýdýr. Çünkü karþýnýzdaki insan belki baþka bir þey diyecektir. Kendi zihnimizdeki kalýplarla karþýmýzdakileri algýlamaya alýþtýðýmýzdan, dinleme becerimiz de ortadan kalkýyor. Ýletiþimin konuþmaktan çok daha önemli bir bölümü dinlemedir. Çünkü dinleyerek anlayacaðýz. Anladýktan sonra anlatacaðýz. Anladýðýmýz ve anlattýðýmýz uyuþuyorsa da anlaþacaðýz. Yani çok kritik üç A'dan söz ediyoruz: Anlamak-Anlatmak-Anlaþmak. Anlaþmayý biz kendimizi anlatmak olarak anlýyoruz. Ama karþý taraf, çocuðumuz ne kadar anladý? Orada çok ciddi bir soru iþareti var. Çocuklarý kendi zihnimizdeki gibi sanýyoruz. Çok süratli büyüdüklerini, süratle geliþtiklerini, yeni arayýþlar içersinde olduklarýný, deðiþen bir yapýda olduklarýný içimize sindirmemiz ve onlara gerçekten ulaþabilmemiz için çok iyi dinlememiz gerekiyor.

Dinleme hem düþünce, hem duygu düzeyinde önemlidir. Duygularý anlamak, hissetmek de bizim yabancý olduðumuz bir þey. Ancak karþýmýzdakiyle ayný þekilde hissediyorsak bir duygu beraberliðinden söz ediyoruz. Hâlbuki hiç öyle hissetmeyebiliriz. Örneðin, çocuðun eve geç gelmesi durumunda annenin yaþadýðýyla babanýn yaþadýðý birbirinden çok farklý olabilir. Anne ve babanýn birbirine empati kurabilmesi, duygularýný anlayabilmesi için ayný duyguyu yaþamalarý gerekmez. Sadece karþýdakinin nasýl yaþadýðýnýn farkýnda olmalarýný ihtiyaç var. Baba bunu saygýsýzlýk olarak kabul ederken anne çocuðun saðlýðýný dert ediyor olabilir. Anne ve babanýn birbirini anlamamasý durumunda ailede, çocuðun geç kalmasýnýn dýþýnda bir çatýþma daha çýkar. Anne babayý çocuðunu hiç merak etmediði için, baba da anneyi çocuðu aþýrý kollayarak saygýsýz tavýrlarýna sebep olduðu için eleþtirir. Anne ve babanýn birbirlerini anlamamalarý yüzünden çýkan tartýþmada çocuðun geç kalmasýnýn bir kenara itildiði bile görülür. Ýletiþimin amacýna ulaþmasý, karþýmýzdaki insaný doðru dinlememiz, onun duygusunu doðru tanýmamýz ve düþüncesine saygý göstermemizle mümkün olabilir. Bunun da temelinde dinleme yatar.

Çocuklarýn kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri için anne-babalar nasýl bir yaklaþým içinde olmalý?

Çocuklarýn kendilerini daha iyi ortaya koymalarýna imkân vermek anne ve babaya düþen önemli bir sorumluluktur. Fakat çocuklar kendilerini ifade etme konusunda farklý özelliklere sahip olabiliyorlar. Kimisi daha heyecanlý, çok daha önde olabiliyor, kimisi de çok daha geride, daha az konuþkan olabiliyor. Anne-babalar, "çocuklarýnýzla iletiþim kurun, onlarýn açýlmalarýna, kendilerini ortaya koymalarýna yardýmcý olun" mesajýný onlara sürekli olarak "nasýlsýn, bugün ne yaptýn, þimdi ne hissediyorsun" gibi sorular sormak olarak anlýyorlarsa yanýlýyorlar. Çünkü bu yaklaþýmýn da çocuða uygun olarak ortaya konmasý gerekiyor. Bazý çocuklar böyle doðrudan doðruya kendilerine soru yöneltildiðinde, geçiþtirip tamamen içlerine kapanabilirler. Onun için çocuktan gelen mesajý doðru deðerlendirmek, ebeveynin çocuðunu açmasýný yardýmcý olacak en önemli konu. Diyelim, okuldaki bir arkadaþýnýn bir sözünü nakletmiþ, ancak siz yeterince önemsememiþsinizdir; bir süre sonra " bugün okulda ne oldu" diye sorarsýnýz, o da "hiçbir þey diye" cevap verir. "Serviste ne yaptýnýz?" , "Orada da bir þey olmadý." Bir bakarsýnýz, konuþma hiç ilerleyemiyor; çünkü çocuðunuzdan gelen mesajý zamanýnda duyarlý olup deðerlendirmemiþsiniz.

Kendi duygu dünyamýzýn karýþýklýklarýyla meþgulsek, diðer insanlara (çocuðumuza) kendimizi veremiyoruz. Galiba iletiþimin en zor noktasý bu. Biz kendi içimizde sükuneti ve rahatlýðý yakalayamýyorsak, çocuklarýmýzý tanýma þansýný da bulamýyoruz.

Mümkün olduðu kadar çocuklarýn gündeme getirdiði konular üzerinde konuþmak önemli. Siz çocuðunuzun öðretmeniyle iliþkisini öðrenmeyi düþünürken o belki size topa nasýl vurulmasý gerektiðini ya da arkadaþýnýn saçýna taktýðý bir tokayý anlatacaktýr. Sizin için o toka hiç ilginç ya da önemli olmayabilir. Ancak çocuðunuz için önemlidir ve onun anlattýklarýna yoðunlaþmazsanýz, çocuðunuzu tanýyamazsýnýz. Onun konuþmaya girmeye hazýr olduðu yeri kaçýrýrsanýz, iletiþim þansýný kaybedersiniz. Çocuklarýmýzla iletiþim kurmanýn en temel noktasý, onlarýn bize vermek istedikleri mesajlarý zamanýnda fark edebilmek, hissedebilmek ve iletiþimi o noktada geliþtirmektir. Hâlbuki biz kendi kalýplarýmýza onlarý sokmaya çalýþýyoruz. Bir süre giriyorlar ama sonra onlar da vazgeçiyorlar.

Ýkili iletiþim, odak iletiþim, engelli iletiþim gibi bir takým iletiþim tanýmlarý yapýyoruz. Ýkili iletiþimin odak iletiþime dönüþmesi ileri dönemlerinde yani anne, baba ve çocuk arasýndaki iliþkinin bozulmaya baþladýðý dönemlerde ortaya çýkýyor. Anne-babalar "seninle konuþacaklarýmýz var" diyerek karþýlarýna alýyor ve baþlýyorlar anlatmaya. Ama bu bir odak iliþki, iletiþim deðil. Sadece çocuða mesaj verici. Ondan anneye bir þey gelmiyor. Anne-baba onu dinlemiyor. Yani iletiþimin "ileti" bölümü var, "þim" bölümü yok. Ýletiyor ama iletiþemiyor.

Çatýþma çýktýðý anda ne yapýlmalý?

Aile hayatýnda çatýþma her zaman vardýr. Buradaki en kritik nokta kriz anýnda krizin çözülmeyeceði bilincinin anne ve babada oluþmasý. Eðer bir kriz varsa duygular çok yüksek noktada demektir. Duygularýn bu kadar tepe noktada olduðu bir anda o krizi sizin farklý görüþ açýlarýyla çözmeye çalýþmanýz, o krizi ancak büyütür. Kriz yaþanýr, duygular yatýþýr ancak, ondan sonra sizin bilgi içerikli iletiþiminiz çocuðunuz ve aileniz için faydalý olabilir. Kriz yaþanýrken sormanýz gereken en önemli soru: "burada durumun deðiþmesini asýl kim istiyordur. Bu soruyu doðru cevaplayamazsanýz, iletiþime de doðru baþlayamazsýnýz. Çünkü o krizde yaþanan olayda, çocuk mevcut durumu deðiþtirmek istiyorsa dinlemeye, anlamaya dönük bir iletiþim tekniði kullanacaksýnýzdýr. Durumu deðiþtirmek isteyen sizseniz, kendinizi ifade etmeye yani anlatmaya dönük bir iletiþim tekniði olacaktýr. Bunun için kriz aný çok doðru çözümlenmesi gereken, belki de ebeveynlerin kendi davranýþlarýný en çok gözden geçirmeleri gereken andýr. Çünkü kriz anýnda doðru tepkiyi vermezlerse birbirlerinden gittikçe uzaklaþacaktýr insanlar, ama kriz anýnda doðru tepkiyi verebiliyorlarsa birlikte geçmiþe bakmak ve ileriye doðru daha büyük bir adým atmak mümkün.

Krize yol açan olayý çok fazla daðýtmamak, geniþletmemek de önemlidir. Diyelim ki çocuðun yaptýðý bir hatalý davranýþýn üzerine konuþuyoruz. "Zaten sen dün de onu yapmýþtýn, arkadaþlarýn da þöyle demiþti, anneannen de senden memnun deðil" gibi yaklaþýmlarla konu o kadar geniþler ki sizin o andaki konuþma konunuz ortadan kalkar. Saðlýklý iletiþimin olmadýðý ailelerde krizin büyümesi, baþlangýç noktasýnýn bile kaybedilmesi mümkün. Duygu ve düþüncelerimizi disipline etmek ve amacý gözden kaçýrmamak kriz zamanlarýnda özellikle önemli.

Aile bireylerinin birbirlerine duygusal yatýrýmlarýný çok güçlü yapmýþ olmalarý da krizin çözümünde çok kolaylaþtýrýcý bir yol oynar. Birbirini seven, sayan ve saðlýklý iletiþim kurabilen insanlar arasýnda sorunlarý çözmek daha kolaydýr.

Eðer amaç aile bütünlüðünü ayakta tutmak, uyumlu ve doyumlu iliþkiler yaþamak, özgüvenli, saðlýklý, mutlu çocuklar yetiþtirmek ise, bütün tutumlarýmýzý buna göre yönlendirmek durumundayýz. Bu da ancak yetiþkinlerin üstün gayretleri, zekâlarý, duygusal olgunluklarý ile saðlanabilir
_________________
[center]"........
Suskunluðum asaletimdendir
Her lafa verilecek bir cevabým var,
Lakin;
Bir lafa bakarým laf mý diye,
Bir de söyleyene bakarým adam mý diye"[/center]


[center]http://osmanmobilya1970.spaces.live.com/
[/center]
[center]http://mobilyaosman.blogspot.com/[/center]

[center][/center]


En son TEKKE Osman tarafndan r Ksm 19, 2008 3:47 pm tarihinde deitirildi, toplam 1 kere deitirildi
Baa dn
Kullancnn profilini grntle zel mesaj gnder Yazarn web sitesini ziyaret et AIM Adresi
guldengencan



Kayt: 13 ub 2008
Mesajlar: 1230

MesajTarih: r Ksm 19, 2008 3:21 pm    Mesaj konusu: Alntyla Cevap Gnder

bazen öyle birþey oluyor ki anne babalar hemen çocuða çýkýþýyorlar ve o çocuk daha çok asabi oluyor ve etrafýna karþý her zaman zararlý oluyor güzellikle söylense çocuklar hiçbir zaman asi olmaz. Yeri geldiðinde anne babalar çocuklarý da dinlemli onlara söz hakký vermeli çocuk düþüncesini ortaya koyduðu zaman sen sus sen konuþma denmemeli bizlerle böyle bir konuyu paylaþtýðýn için çok saðol abi
_________________
SýcaK Bir GüLüþÜN DüþLeRimi SüsLüYen
Baa dn
Kullancnn profilini grntle zel mesaj gnder E-posta gnder Yazarn web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
TEKKE Osman



Kayt: 26 Au 2006
Mesajlar: 524

MesajTarih: r Ksm 19, 2008 6:53 pm    Mesaj konusu: Alntyla Cevap Gnder

Çoðu kez ebeveynler en önemli rollerinin çocuða hayatý öðretmek olduðunu düþünüyorlar. Oysa kimse kimseye hayatý öðretemiyor. Hayat yaþanýlarak öðreniliyor. Çocuðumuza hayatla ilgili pek çok reçete yazabiliriz, ama bu reçetelerin hiçbiri doðru modeller olmamýz kadar etkili olamaz. Elbette çocuðumuzu hayat karþýsýnda bilgilendirmemiz gerekir ama iletiþim kurmak baþka bir þeydir. Ýletiþim eþittir bilgi deðil. Ýletiþim eþittir duygu, düþünce ve davranýþ beraberliðidir. Yoksa televizyon ekranýndan konuþan herhangi bir kiþi oluruz çocuðumuzun gözünde.
_________________
[center]"........
Suskunluðum asaletimdendir
Her lafa verilecek bir cevabým var,
Lakin;
Bir lafa bakarým laf mý diye,
Bir de söyleyene bakarým adam mý diye"[/center]


[center]http://osmanmobilya1970.spaces.live.com/
[/center]
[center]http://mobilyaosman.blogspot.com/[/center]

[center][/center]
Baa dn
Kullancnn profilini grntle zel mesaj gnder Yazarn web sitesini ziyaret et AIM Adresi
guldengencan



Kayt: 13 ub 2008
Mesajlar: 1230

MesajTarih: Pr Ksm 20, 2008 7:20 am    Mesaj konusu: Alntyla Cevap Gnder

böyle konularý bu kadar hassasiyetle anlatan bi insan gerçekten çocuklarýna karþý istenildiði gibi davranýyordur..(tabi varmý çocuðunuz bilmiyorum ama )olmasa bile çocuklar hakkýnda çok þeyler biliyorsunuz...
_________________
SýcaK Bir GüLüþÜN DüþLeRimi SüsLüYen
Baa dn
Kullancnn profilini grntle zel mesaj gnder E-posta gnder Yazarn web sitesini ziyaret et AIM Adresi Yahoo Messenger MSN Messenger
TEKKE Osman



Kayt: 26 Au 2006
Mesajlar: 524

MesajTarih: Pr Ksm 20, 2008 6:41 pm    Mesaj konusu: Alntyla Cevap Gnder

Alnt:
guldengencan yazdý:
böyle konularý bu kadar hassasiyetle anlatan bi insan gerçekten çocuklarýna karþý istenildiði gibi davranýyordur..(tabi varmý çocuðunuz bilmiyorum ama )olmasa bile çocuklar hakkýnda çok þeyler biliyorsunuz...


Bendeki bu hassaaiyet böyle olmasý gerektiðine inandýðým içindir. Þahsen yazýlanlarý olabildiðince uygulamaya çalýþsamda bu konu uzun vadeli sonuçlarý ile deðerlndirilebilecek bir konu olduðundan, kendimle ilgili bir deðerlendirme yapamayacaðým. Zaten önemli olan bilimsel gerçeklerin kabul görüp görmeyeceði.....Benim düþüncelerimin pek bir önemi yok....
_________________
[center]"........
Suskunluðum asaletimdendir
Her lafa verilecek bir cevabým var,
Lakin;
Bir lafa bakarým laf mý diye,
Bir de söyleyene bakarým adam mý diye"[/center]


[center]http://osmanmobilya1970.spaces.live.com/
[/center]
[center]http://mobilyaosman.blogspot.com/[/center]

[center][/center]


En son TEKKE Osman tarafndan Cum Mar 06, 2009 6:26 am tarihinde deitirildi, toplam 1 kere deitirildi
Baa dn
Kullancnn profilini grntle zel mesaj gnder Yazarn web sitesini ziyaret et AIM Adresi
TEKKE Osman



Kayt: 26 Au 2006
Mesajlar: 524

MesajTarih: Cum Mar 06, 2009 6:29 am    Mesaj konusu: Alntyla Cevap Gnder

Çocuklarýn zekasýný açacak 25 öneri

1. Onunla konuþun. Çocuklarýnýzla konuþmak ve onlarý dinlemek yapabileceðiniz en önemli iki þeydir. Kimse onunla konuþmazsa konuþmayý öðrenemez ve kimse onu dinlemezse beyni pratik yapamaz; dolayýsýyla iletiþim kurmayý beceremez. Konuþun, sizinle iletiþim kurmaya yaþamýnýn her döneminde ihtiyacý olacak! Araþtýrmalara göre, bebeðinizle konuþma þekliniz diðerlerinden farklýdýr ve bebeðiniz de konuþmayý sizin sözlerinizden öðrenir. Beyin geliþimine sizin anne þefkati dolu sözleriniz faydalýdýr.

2. Þarkýlar söyleyin. Bebeðinizle þarkýlar söyler, güler, þakalaþýrsanýz çocuklarýnýz daha erken konuþur.

3. Nesneleri anlatýn. Ona bazý nesneleri isimlendirip tarif edin, diðer nesnelerle karþýlaþtýrýn, ne iþe yaradýklarýný açýklayýn. Sizi pür dikkat dinlediðini fark edeceksiniz!

4. Arka plandan gelen sesleri kesin. Televizyon ya da radyonun sesi çok açýksa siz ve bebeðinizin dinleme ve konuþma eylemlerini engeller.

5. Çocuðunuz konuþurken bütün dikkatinizi ona verin. Sýrtýnýzý dönmemeye çalýþýn, diz çöküp göz kontaðý kurun.

6. Ona bir þeyler okuyun. Çocuðunuza bir þeyler okumak, dilini öðrenmesini saðlar, algýlarýný, dikkat geniþliðini artýrýr. Bu yüzden kitaplarý hayatýnýzýn bir parçasý haline getirin, çocuðunuzu uyuturken mutlaka ona okuyun. Çocuðunuzun ilgisini çekmeye baþladýðýnda harflerin þekillerini göstererek okuyun, böylece bazý çocuklar okumayý 3 yaþýndan itibaren öðrenebilir.

7. Müzik çalýn. Her ne kadar klasik müziðin çocuðunuza daha parlak bir zeka saðladýðý ispatlanmadýysa da, müzik onun zihinsel ve duygusal geliþimini zenginleþtirecektir. Bazý insanlar müzik ve matematik yeteneðinin birbirleriyle alakalý olduðuna inanýr. Oysa çalýþmalar, müzisyenlerin matematikte birçok insandan farklý ya da daha iyi olmadýðýný gösterir. Çocuklarýn matematik yeteneðine sahip olmasýnda daha çok ailelerin kitaplar ve iletiþimle saðladýðý öðrenme cesareti önemli bir rol oynar.

8. Çocuðunuzu uyuturken ona þarký söyleyin. Bu hem çocuðunuzun daha rahat uyumasýný, hem de tekrar ile kelime hazinesini geliþtirmesine yardýmcý olur.

9. Müzik eþliðinde diðer þeyleri de öðretin. " 1- 2 -3 iþte yýkýyoruz ellerimizi 4- 5- 6 þimdi diþ fýrçalama zamaný..." gibi melodiler çocuðunuzun konsantre olmasýna ve kelimeleri hatýrlamasýna yardýmcý olur.

10. Çocuðunuzun sevdiði müziði seçmesine izin verin. Ve davullar, ziller kullanarak gürültü patýrtý çýkarmasýna bir süre katlanýn.

11. Býrakýn boyasýn. Çocuklarýnýzýn boya kalemleri ve oyun hamurlarýyla vakit geçirmesine engel olmayýn çünkü bunlar el becerilerini artýrýr ve sanatsal bir þekilde kendilerini ifade etmelerine yardýmcý olur.

12. Mutlaka beðenilerinizi sunun. Yaptýklarýna iltifat edin ve onlarý herkesin görebileceði bir duvara asýn.

13. Sanatsal faaliyetler için malzemeler bulundurun. Yumurta kutularýný atmayýn, alýþveriþ paketlerini saklayýn, tuvalet kaðýtlarýndaki rulolarý da kesmek ve yapýþtýrmak için kullanýn. Deðiþik kolajlar yapmak için parktaki yapraklarý toplayabilir ve duvar kaðýtlarýnýn parçalarýný çocuklarýnýz için saklayabilirsiniz.

14. Sayýlarý hayatýnýzýn bir parçasý haline getirin. Matematiði ne kadar erken öðrenirse, o kadar rahat eder ve kendine olan güveni artar. Merdiven basamaklarýný saymak gibi ufak adýmlarla baþlayýn.

15. Sayýlarý melodik bir þekilde öðretin. "Beþten sonra altý nerde kaldý kahvaltý, altýdan sonra yedi kedi ciðeri yedi" gibi.

16. Büyük küçük gibi niceliklerden bahsedin. "Masadaki tabaklarý sayabilir misin?" "Büyük olaný mý yoksa küçük olaný mý istersin?" gibi sorularla baþlayabilirsiniz.

17. Oyuncaklar ve oyunlar yardýmýyla sayýlarý öðretin. Buzdolabýna yapýþtýrýlan mýknatýslý sayýlar, küvete atabileceðiniz köpükten yapýlmýþ olanlar, sayýlarla ilgili yapbozlar ya da Monopoly'nin çocuklar için olanlarýndan alýn.

18. Bazý þeyleri parçalara bölerek sayýlarý öðretin. Yiyecekleri küçük parçalara ayýrýn ve o parçalarý çocuðunuzla birlikte sayýn.

19. Televizyonu asla bir bebek bakýcýsý gibi kullanmayýn. Çünkü o çocuklarýnýzla iletiþim kurmakta sizin yerinize geçemez.

20. Ayný videoyu ya da DVD'yi sayýsýz kere izlemesi sizi endiþelendirmesin. Tekrar etme çocuðunuz öðrenmesine yardým eder.

21. Gezin ve öðrenin. Bir parka, kütüphaneye ya da maðazaya yapýlan gezilerde çok þey öðrenebilirsiniz.

22. Ara sýra aktivitelerinizi deðiþtirmeyi deneyin. Diðer çocuklarla oynamasýný, onlarý ve ailelerini düzenli olarak görmesini saðlayýn.

23. Bütün kamu imkanlarýndan yararlanýn. Parklar, kütüphaneler, müzeler, sanat galerileri ve yüzme havuzlarý gibi yerlere çocuðunuzu götürerek sosyalleþmesini saðlarsýnýz.

24. Aynalarý kullanýn. Bebeðinizin yansýmasýný izleyerek vücudunu ve hareket kabiliyetini fark etmesini saðlayýn.

25. Anne sütüyle besleyin. Bebeðiniz en az 6 aylýk olana dek onu emzirin.


haber7.com


_________________
[center]"........
Suskunluðum asaletimdendir
Her lafa verilecek bir cevabým var,
Lakin;
Bir lafa bakarým laf mý diye,
Bir de söyleyene bakarým adam mý diye"[/center]


[center]http://osmanmobilya1970.spaces.live.com/
[/center]
[center]http://mobilyaosman.blogspot.com/[/center]

[center][/center]
Baa dn
Kullancnn profilini grntle zel mesaj gnder Yazarn web sitesini ziyaret et AIM Adresi
nceki mesajlar gster:   

Yeni balk gnder   Bala cevap gnder    Yeþilalan & Baltacýlý Köyleri Forum Forum Ana Sayfa -> Saðlýk Tm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)


 
Gei Yap:  
Bu forumda yeni balklar aamazsnz
Bu forumdaki balklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarnz deitiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarnz silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsnz

Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group. Trke eviri: phpBB Trkiye
Tasarm : Mahmut ZDEMR