myefsane
Kayt: 03 Arl 2006 Mesajlar: 2240
|
Tarih: r Mar 11, 2009 9:02 pm Mesaj konusu: |
|
|
Yunan mý, yunmayan mý?
Bundan 550 yýl önceydi, Konstantinepol genç bir hükümdarýn azmi karþýsýnda boyun büktü ve Ýstanbul oldu. O Fatih idi. Ve o Türkçe bilinci yüksek ilk Osmanlý hükümdarý idi. Altý dili bilir ve konuþur, Türkçe'nin de etimolojisini araþtýrýrdý. Onun dil meraký, gitgide bu dillerde yazýlmýþ eserleri bile tenkid edecek noktalara varmýþtý. Hatta bazan þakalarýný dilin bu inceliklerine dayandýrdýðý da olurmuþ..
Anlatýrlar ki, Avrupa'da insanlarýn ilkel topluluklar olarak yaþadýðý Ortaçað'da eski Yunan þehirleri de akýl almaz bir pislik içerisinde imiþ. Sokaklar açýk çöplük, evler bir ahýrdan farksýz, halk da yýkanma nedir bilmeyen kirli pasaklý insanlar...
Fatih, Molla Güranî ile sohbet ederken söz Yunanlýlardan açýlýp da hocasý birkaç defa "Yunan, Yunan..." diye tekrar edince hünkar dayanamayýp onlarýn pisliðinden kinaye olarak;
-Hocam, demiþ, bunlar hiç yunmamýþlardýr. Onun için lütfen bunlara Yunan deðil, Yunmayan deyiniz.
(Yunmak, eski Türkçe'de yýkanmak demektir ki hâlâ Anadolu'nun bazý yörelerinde kullanýlýr.)
Prof.Dr.Ýskender PALA'nýn bir yazýsýndan alýnmýþtýr. |
|