nceki balk :: Sonraki balk  
Yazar Mesaj
laz_paci



Kayt: 04 Nis 2007
Mesajlar: 160

MesajTarih: Pzr Nis 19, 2009 1:00 pm    Mesaj konusu: Alntyla Cevap Gnder

Ýblis'in Peygamber Efendimiz
Ýle Konuþmasý

Seceret-ül Kevn'den
(Muhîddin-i Arabî)
îbni Abbas (R.A.) den naklen Muaz bin Cebel rivayet ediyor;
Bir gün Rasulüllah (S.A.V.) Efendimiz Hz. Eyyüb El-Ensarî'nin evinde ashabý ile sohbet ederlerken, dýþarýdan:
- Ya Rasülullah! Görülecek, halledilecek bir iþim var. Halli için içeriye girmeme müsaade buyurur musunuz? diye bir ses geldi. Bu sesi iþiten Rasulüllah (S.A.V.) Efendimiz ashaba dönerek:
- Bu sesin sahibinin kim olduðunu biliyor musunuz
- Allah ve Rasülü en iyi bilendir. Sesin sahibinin kim olduðunu bilmiyoruz ya Rasûlullah! dediler. Efendimiz:
- O, melûn îblîs'tir Allah'ýn laneti O'nun üzerine olsun, buyurunca
Hz. Ömer (R.A.) hemen yerinden fýrlayarak:
Ya Rasûlullah! izin veriniz. O'nu hemen öldüreyim, dedi.
- Dur ya Ömer! Bilmez misin ki
O'na belli hýr vakte kadar mühlet verilmiþtir. Buna kimse muktedir deðildir. Öldürmeyi aklýndan çýkar, dedikten sonra þöyle buyurdu:
- Kapýyý açýn, gelsin. O, buraya gelmek için emir almýþtýr. Söyleyeceði sözleri iyice anlamaya çalýþýnýz'.
Rasûlüllah'ýn izni üzerine açýlan kapýdan melun îblîs içeri girdi. Gözleri yukarý doðru açýlmýþ, kafasý büyük bir fil kafasý gibi. þaþý, köse bir ihtiyar görünümünde. îblîs:
- Selam sana ya Muhammedi Selam size ey Peygamber ashabý! diye selam verdi. Ýblîs'in selamýný kimse almadý. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
- Selam Allah'ýndýr ey mel'un! buyurarak, bize niçin geldin ya laîn? diye sordu.
Ýblis:
- Ben de buraya gelmekten çok rahatsýz oldum. Allah-u Teala'nýn, bir melekle; "Habibim Muhammed'e (S.A.V.) zeliline bir þekilde gidecek ve insanlarý nasýl aldattýðýný anlatacaksýn. Sana ne sorulursa doðru cevap vereceksin þeklindeki emri üzerine buraya geldim." dedi.
Bunun üzerine Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz.
- Ya mel'un! Söyle bakalým. insanlar arasýnda en çok sevmediðin kimdir? diye sordu, îblîs:
- Sensin ya Muhammedi diye cevap verdi. Rasülüllah:
- Benden sonra en çok kimleri sevmezsin? diye sordu, îblîs:
- Adil devlet reislerini, ilmiyle amel eden alimi, Varlýðým Allah yoluna adayan müttakî genci.
Sabýrlý olan fakiri ki, ihtiyacým üç gün üst üste hiç kimseye anlatmaz, halinden kimseye þikayet etmez. Þükreden zengini ki, kazancý helal yoldandýr ve Allah rýzasý için harcar ,fakir ve yetimleri korur.
Kur'ân-ý hýfzederek onunla amel edeni ve beþ vakit Allah (c.c.) rýzasý için ezan okuyan .müezzini, Dinine baðlý, daima abdestli olan zahidi ve kendini haramdan sakýnan merhametli kalb sahi-bini; Helal yiyip cömert olan kiþiyi ve Hakk için tevazu edip, ahlaký güzel olaný; Herkes uyurken gece kalkýp namaz kýlaný; Allah (c.c.) için seviþen iki genci, Cemaatle namaz kýlmaya çok istek ve dikkatli mü'mini kalbinde bir þey olmaksýzýn arkadaþlarýna nasihat verip, Allah'ýn (c.c.) tekeffül ettiðini tasdik edeni; Ýhlaslý ve tesettüre riayet eden kadýnlara yardýmcý olan kimseyi; ölüm her an gelecekmiþ gibi hazýrlýk yapan müslümaný hiç sevmem. Bunlar benim can düþmanlarýmdýr, diye cevap verdi.
Resülullah (S,A.V.) Efendimiz ile îblis arasýnda þu konuþma geçti:
- Ümmetim tadil-i erkan üzere namazýný eda etse nasýl olursun?
- Beni bir sýtma tutar, tir tir titrerim. Kul Allah için secde ettikçe bir derece yükselir.
- Peki, oruç tuttuklarý zaman?
- Elim, ayaðým baðlanýr. Ta onla iftar edinceye kadar.
- Kur'an okuduklarý zaman?
- Eririm. Suda eriyen tuz, 'Ateþte eriyen kurþun gibi.
- Hacc etseler?
- Boynuma bir zincir vurulur.
- Sadaka verdikleri zaman nasýl olursun?
- Ýste o zaman halim çok kötü olur. Sanki sadaka veren baþýmdan aþaðýya beni ikiye böler.
Zira sadakada þu hasletler vardýr;
Sadaka verenin malý bereketlenir. Allah-u Teala sadakalarým cehennemle arasýnda perde yapar, her türlü belâ sýkýntý ve üzüntüleri ondan giderir, dualarý makbul olur, Kýyamet günü hayýrlarý mizanda aðýr gelir.
Ýblîs'in bu sözlerinden sonra Resülüllah (S.A.V.) Efendimiz, ona sýra ile þu sorulan sordu.
- Ya mel'un! Beraber oturduðun arkadaþýn kimlerdir?
- Faiz yiyenler.
- Dostlarýn kimlerdir?
- Zina edenler, yalan söyleyenler.
- Yatak arkadaþlarýn ve hizmetçilerin kimlerdir?
- Ýçki içenler, sarhoþlar.
- Misafirlerin kimlerdir?
- Hýrsýzlar.
- Elçîn ve habercilerin kimlerdir?
- Sihirbazlar. .
- Gözünün nuru nedir?
- Talak'a (Karýsýný boþamak için) yemin edenler.
- Sevgililerin kimlerdir?
- Cuma namazýný terkedenler.
- Hazinedarýn?
- Zekat vermeyenler.
- Peki, ya lain, senin kalbini ne kýrar?
- Allah rýzasý için cihada giden atlarýn kiþnemesi.
- Senin cismim ne eritir?
- Günahlarýna tövbe edenlerin tövbesi.
- Ciðerini parçalayan nedir?
- Gece ve gündüz Allah'a çokça yapýlan istiðfar.
- Peki, yüzünü ne kara eder?
- Gizlice verilen sadaka.
- Gözünü kör eden?
- Teheccüd (gece) namazý.
- Baþým eðdiren?
- Çokça cemaatle kýlýnan namaz ve sana devamlý getirilen salavat.
- Sana göre insanlarýn en sevimli-si kimdir?
- Namazlarým bilerek kasden býrakanlar.
- Sana göre insanlarýn en þakîsi kimdir?
- Cömertler.
- Seni iþinden ne alýkoyar?
- Alimlerin meclisleri.
- Ebu Bekir için ne dersin?
- Cahiliyyet devrinde bile bana itaat etmeyen O. Ýslam'a girdikten sonra mý itaat edip yalan söyleyecek?
- Peki Ömer için ne dersin?
- Her gördüðüm yerde ondan kaçarým.
- Peki Osman için?
- O'ndan pek çok utanýrým.
- Peki ya Ali için ne dersin?
- O'nunla baþa çýkamam! Beni kendi baþýma býraksa. Ben de O'nu býraksam. Ama O beni býrakmaz.
Resülüllah (S.A.V.) Ýblîs'in bu sözlerinden sonra söyle buyurdu.
- Allah'a hamdolsun. Ey þakî Ümmetimin saadete kavuþmasý için ahiretine hazýrlanmasýný saðladýn.
Bunun üzerine Ýblîs de þöyle dedi:
- Ya Muhammedi Ümmetinin saadeti için nasýl ferah durursun? Ben o belli vakte kadar sað kald?kça, onlarýn kan damarlarýnda dolaþýr, vesvese veririm. Beni yaratan Allah'a yemin ederim, ki, onlarýn alim ve cahillerim, abid ve tacirlerini velhasýl hepsini azdýrýrým. Yalnýz Allah'ýn salih kullarý müstesna. Ýþte onlarý azdýramam.
Rasülüllah (S.A.V.) Efendimiz:
- Sana göre bu salih kullar kimlerdir. Ya Lain? diye sorunca Ýblîs;
- O salih kul ki mal ve parayý sevmez, medhedilmekten hoþlanmaz, hemen onu býrakýr, kaçarým. Bir kimse ki malý, parayý ve övülmeyi sever, kalbi dünya arzularýna baðlýdýr. Ýþte o benim en itaatkar dostumdur.
Sonra benim yetmiþbin tane çocuðum vardýr. Onlarýn her birini bir yere tayin etmiþimdir. Her çocuðumun da yetmiþbin tane þeytaný vardýr.
Onlarýn bir kýsmým ülemaya, bir kýsmým meþayiha, bir kýsmým ihtiyar kadýnlara musallat etdim. Bir kýsmým gençlere ve çocuklara gönderdim. Gençlerle aramýz gayet iyidir. Çocuklarla da bizimkilerin istedikleri gibi oynarlar. Bir kýsmýný da âbid ve zahidlere yolladým. Her taraflarýndan hücum ederler. Öyle bir hale gelirler ki, baþlarlar, çeþitli sebeplerden herhangi birine sövmeye. Ýþte böylece ihlaslarý gider. Yaptýklarý ibadetleri ihlassýz olur. Fakat bu durumlarýnýn farkýnda olamazlar.
Rasûlallah (S.A.V.) ile iblis arasýndaki konuþma þöyle devam etti:
- Rabbinden neler taleb ettin?
- On þey taleb ettim.
- Nedir o taleb ettiklerin ey mel' ün?
- Þunlardýr: Birincisi, Allah'tan beni, Adem oðullarýnýn malýna ve evladýna ortak etmesin! diledim. Bu ortaklýk talebimi yerine getirdi. Ki bu (Onlarýn mallarýna ve çocuklarýna ortak ol. Onlara vaad et. Halbuki þeytan onlara aldatýþtan baþka ne vaad eder "îsra: 64" ayet-i celîlesi ile sabittir.
Besmelesiz kesilen her hayvanýn etinden, faiz ve haram karýþan her yemekten yerim. Þeytandan, Allah'a sýðýnýlmayan malýn da ortaðýyým. Öyle ki, cinsî münasebet anýnda besmele çekmeyip þeytandan Allah'a sýðýnmayan kimse ile birlikte, hanýmý ile birleþirim. Ve o birleþmeden hâsýl olan çocuk bize itaat eder, sözümüzü dinler.
Her kim hayvana (veya vasýtaya) binerken haram yola gitmeyi isteyerek binerse ben de onunla beraber binerim. Ona yol arkadaþý olurum. Bu da ayet ile sabittir. Allah-u Teala bana þu emri verdi: "Onlar üzerine suvalilerinle, piyadelerinle yaygara çýkart. -îsra: 64-"
Kendime kardeþler istedim. Bana mallarým israf edenlerle, ma'siyet yoluna para harcayanlarý verdi.
Bu da þu ayet-i celîle ile sabittir. "Çünkü (mallarýný) saçýp savuranlar þeytanlarýn kardeþleri olmuþlardýr. Þeytan ise Rabbine (karþý) çok nankördür."
Ben Adem oðullarýný görebileyim, fakat onlar beni görmesinler diye, diledim. Allah kabul etti.
Bunun üzerine Resülülah (S.A.V.) þöyle buyurdu.
- Eðer bu söylediklerin! Allah'ýn (c.c.) Kitabýndaki ayetlerle isbat etmeseydin seni tasdiklemezdim.
Ya Muhammedi Ben hiç kimseyi azdýrmaya, delalete düþürmeye kadir deðilim. Ancak vesvese vererek kötü bir þeyi güzel gösterebilirim. Eðer delalete düþürmeye imkaným olsaydý, dünyada Allah'a ve Peygamberlerine inanan hiç bir insan býrakmaz, hepsin! delalete ve küfre sürüklerdim.
Nasýl ki, sen de, hidayete kadir deðilsin. Zira Sen ancak Allah'ýn Rasülüsün ve tebliðe memursun. Þayet hidayet elinde olsaydý yeryüzünde tek kafir býrakmazdýn.
Sen, Allah'ýn mü'min kullarý için bir hüccetsin... Ben de, kendisi için ezelde þekavet yazýlan kimselere bir sebebim.
Hidayet de, dalalet de ancak Allah' tandýr.
- o -
Þeytan onlara vaad eder, olmayacak kuruntulara ve ümidlere düþürür. Fakat þeytan onlara kuru bir aldatmadan baþka ne vaad eder?
Ýþte onlarýn (aldananlarýn) varacaklarý yer cehennemdir. Oradan kaçacak bir yer de bulamayacaklardýr.
Nisa Süresi Ayet: 120-21
Kur'an okuduðun vakit, o kovulmuþ þeytandan. Allah'a sýðýn.
Hakikat þu ki iman edipte Rableri-ne tevekkül edenler üzerinde o þeytanýn herhangibir hakimiyeti yoktur.
Onun hakimiyeti ancak, kendisini dost edinenlere ve Allah'a ortak koþanlaradýr.
Nahl Süresi: Ayet 98-99-100
Alnt:

_________________
Baa dn
Kullancnn profilini grntle zel mesaj gnder E-posta gnder AIM Adresi
nceki mesajlar gster:   

Yeni balk gnder   Bala cevap gnder    Yeþilalan & Baltacýlý Köyleri Forum Forum Ana Sayfa -> Menkýbeler & Dini Olaylar Tm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)


 
Gei Yap:  
Bu forumda yeni balklar aamazsnz
Bu forumdaki balklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarnz deitiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarnz silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsnz

Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group. Trke eviri: phpBB Trkiye
Tasarm : Mahmut ZDEMR