MÜSLÜMAN BA�KALARININ �Y�L���N� �STER

[Muhammethoca]

MÜSLÜMAN BA�KALARININ �Y�L���N� �STER

وَابْتَغِ فيمَا اتيكَ اللّهُ الدَّارَ الاخِرَةَ وَلا تَنْسَ نَصيبَكَ مِنَ الدُّنْيَا وَاَحْسِنْ كَمَا اَحْسَنَ اللّهُ اِلَيْكَ وَلا تَبْغِ الْفَسَادَ فِى الاَرْضِ اِنَّ اللّهَ لا يُحِبُّ الْمُفْسِدينَ
Muhterem Müslümanlar,

Yüce Dinimiz, Allah’a ve insanlara karþý vazifesinin bilincinde olan, ahlaklý fertler yetiþtirmek suretiyle huzurlu bir toplumun oluþmasýný hedeflemektedir. Kur’an-ý Kerim bizlere, birbirini seven ve gözeten, din kardeþinin hayýr ve iyiliðini isteyen ve yeri geldiði zaman onlarýn iyiliðini kendi iyiliðine tercih eden insanlarý örnek göstermektedir. Sevgili Peygamberimiz de; “Sizden her hangi biriniz, kendisi için arzu ettiði hayýr ve iyiliði, mü’min kardeþi için de istemedikçe gerçek manada iman etmiþ olamaz” buyurarak, bu konuda en güzel ölçüyü ortaya koymuþtur

Deðerli Mü’minler,

Allah rýzasýný uman ve ahirette bütün yaptýklarýndan sorguya çekileceðinin farkýnda olan mü’minler, birbirlerinin kardeþi olduklarý bilinciyle, kin, öfke, nefret, haset, bencillik gibi kötü düþünce ve davranýþlardan titizlikle sakýnacaklardýr. Bunlarýn yerine sevgi, saygý, merhamet, dürüstlük, yardýmseverlik, fedakârlýk, baþkalarýnýn iyiliðini ve hayrýný düþünmek gibi en güzel ahlakî özelliklere sahip olacaklardýr. Bu ahlakî özelliklerle olgunlaþacak olan mü’minler, Yüce Allah’a yapmakta olduklarý dualarýnda bile din kardeþlerini hatýrlayacaklar, Yüce Kitabýmýzýn bizlere örnek olarak sunduðu þu dualarda olduðu gibi, ben yerine biz diyerek, mü’minlerin hayýr ve iyiliðini isteyecekler ve: “Ey Rabbimiz! Bize dünyada ve ahirette iyilik ver ve bizi cehennem azabýndan koru”, “Ey Rabbimiz! Hesabýn görüleceði günde, beni, ana-babamý ve mü’minleri baðýþla.” diye dua edeceklerdir.

Aziz Mü’minler

Dualarýnda ve düþüncelerinde din kardeþinin hayýr ve iyiliðini isteyen mü’minin, bu güzel duygularýný davranýþlarýna da yansýtmasýný Yüce Allah þöyle emrediyor:
“Allah sana nasýl iyilik ve ihsanda bulunduysa, sen de ayný þekilde insanlara iyilik yap” Kiþinin bunu hayatýna nasýl uygulayacaðýnýn en güzel örneklerini ise sevgili peygamberimiz birçok hadis-i þeriflerinde ifade etmiþlerdir. Kendisine faydalý olacak bir þey öðretmesini isteyen kiþiye Rasülullah (s.a.v) "Müslümanlarýn yolundan rahatsýzlýk veren þeyleri kaldýr" buyurmuþlardýr. Baþka bir hadiste sevgili Peygamberimiz: "Her Müslüman’ýn sadaka vermesi gerekir" buyurmuþlar, buna gücü yetmeyen kiþinin de darda kalmýþ birine yardýmda bulunmasýný tavsiye etmiþlerdir. Kendisine; "Ya, buna da gücü yetmezse?" denilince Rasülullah (s.a.v), kiþinin insanlarý iyiliðe ve hayra teþvik etmesini ve kendisini baþkalarýna kötülük yapmaktan alý koymasýný tavsiye etmiþlerdir Sahabeden Cerir b. Abdullah ise þöyle naklediyor: “Ben, namazý kýlmak, zekâtý vermek ve bütün Müslümanlarýn hayýr ve iyiliðini istemek üzere Hz. Peygambere biat ettim” Sevgili Peygamberimizin bu konudaki diðer bir güzel tavsiyesi de þöyledir:"Yüzüne tebessümle bakmak bile olsa, mü’min kardeþine yapacaðýn hiçbir hayýr ve iyiliði küçük görüp terk etme"
Hutbemi, Medineli Müslümanlarýn, Mekke’den hicret ederek gelen Muhacirlere nasýl kucak açtýklarýný, onlarýn hayýr ve iyiliði için neler düþündüklerini anlatan ayet mealiyle bitiriyorum:“Muhacirlerden önce Medine’ye yerleþmiþ ve imaný da gönüllerine yerleþtirmiþ olanlar, hicret eden mü’minleri severler. Onlara verilenlerden dolayý içlerinde bir rahatsýzlýk duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onlarý kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliðinden, hýrsýndan korunursa, iþte onlar kurtuluþa erenlerin ta kendileridir.”