nceki balk :: Sonraki balk  
Yazar Mesaj
myefsane



Kayt: 03 Arl 2006
Mesajlar: 2240

MesajTarih: Pts Ekm 06, 2008 4:42 pm    Mesaj konusu: Alntyla Cevap Gnder

Senin istifa ettirdiðini biz de istifa ettirdik
Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm, Yýldýz Sarayý'nýn önünde duruyor, bütün Türk ordusu Efendimizin huzurundan geçerek büyük bir disiplin içerisinde teftiþ veriyordu. O esnada orada Osmanlý padiþahlarýnýn ileri gelenleri de vardý. Sultan Abdülhamid Han cennet mekân ise, edebi hürmetle, kemerbestei ubûdiyetle Kâinatýn Efendisi'nin hemen arkasýnda duruyordu.
Millî þairimiz Mehmet Akif Ersoy, Sultanahmet Camii'ne her gittiðinde orada iki gözü iki çeþme aðlayan yaþlý bir zata rastlamaktadýr. Bu yaþlý zat, baþýndan geçen çok ilginç bir olayý kendisine anlatýnca, Mehmet Akif Ersoy bundan çok etkilenmiþ, bu yaþlý zatla aralarýnda geçen konuþmayý bizlere þöyle nakletmiþtir:
Sabah namazlarýný kýlmak için Sultan Ahmet Camii'ne gidiyorum. Her sabah ne kadar erken gidersem gideyim, mihrabýn bir kenarýna oturmuþ olan, saçý sakalý bembeyaz olmuþ ihtiyar bir adamý, ümitsizce bedbin bir þekilde durmadan aðlarken görüyorum.
O kadar aðlýyor ki, aðlamadýðý tek bir dakikaya rastlayamadým. Bunun sebebini çok merak ediyordum. Nihayet bir gün o yaþlý zatýn yanýna sokuldum ve 'Muhterem' dedim,
"Niye bu kadar aðlýyorsun? Allah'ýn rahmetinden bir insan bu kadar ümitsiz olur mu?" Yaþlý gözlerle bana baktý ve:
"Beni konuþturma! Neredeyse kalbim duracak," dedi. Ben anlatmasý için çok ýsrar edince baþýndan geçen olayý aðlaya aðlaya þöyle anlattý:
"Efendim, ben Abdülhamid Han cennet mekânýn devrinde orduda bir binbaþýydým. Emrim altýnda olan bir birliðim vardý. Bu askerî görevime annemin ve babamýn vefatýna kadar devam ettim. Fakat onlar vefat edince istifa etmek istedim. Çünkü bir hayli servetimiz vardý. Bu mal ve mülkün baþýnda durmak, onlarýn çarçur olmamasý için gerektiði þekilde ilgilenmek gayesiyle, bir istifa dilekçesi yazýp Sadâret makamýna gönderdim. Dilekçemde dedim ki: "Annem de babam da vefat etti. Falan yerde maðazalarýmýz, filan yerde gayrimenkullerimiz vardýr. Netice itibarýyla bunlarla ilgilenecek, ticarî iþlerin yürümesi için maðazalarýn baþýnda duracak bir nezaretçiye ihtiyaç vardýr. Bu vesileyle þayet kabul buyurulursa, görevimden istifa etmek istiyorum."
Bu dilekçeyi yazdýktan bir müddet sonra, doðrudan doðruya hünkârdan bana bir yazý geldi. Heyecanla gelen mektubu açtým ve okudum. Orada istifamýn kabul edilmediði yazýlmýþtý. Öyle anlaþýlýyordu ki, istifa dilekçem bizzat padiþaha gönderilmiþti. Ben istifa dilekçemi yenileyip, bir daha verdim. Fakat bana yine ayný cevap geldi. Bunun üzerine bizzat sultanýn huzuruna çýkýp, kendisiyle þifâhî olarak görüþüp istifamý vereyim diye düþündüm. Abdülhamid Han gerçekten çok celâdetli bir padiþahtý. Ben yaveriyle görev icabý uzun zaman bir yerde kalmýþtým. O, sultanýn hâllerini bize anlatýrken 'Abdülhamid faytonda giderken faytonun saðýnda ve solunda bulunanlar neredeyse nefes almaya bile korkarlardý' derdi. Efendim Allah ona rahmet eylesin, Abdülhamid Han evliyaullahtan bir zattý. Ýþte ben durumumu anlatmak için bizzat o celâdetli ve haþmetli padiþahýn huzuruna çýktým ve:
"Hünkârým, sizden istifamýn kabulünü rica edeceðim, durumum ise böyleyken böyle" diyerek istifa sebebimi anlattým. Bunun üzerine bir müddet derin derin düþündü. Yüzündeki ifadeden istifa etmemi istemediðini anlýyordum. Ben bunu sezince istifa konusunda biraz daha ýsrarcý oldum. Abdülhamid Han cennet mekan, benim böyle ýsrar ettiðimi görünce, bakýþlarýný bana çevirip, öfkeli bir tavýrla ve sanki beni elinin tersiyle iter gibi hareket yaparak, "Haydi seni istifa ettirdik!" dedi. Tabiî ben istifamýn kabul edilmesi sebebiyle çok sevindim. Ve hiç vakit kaybetmeden memleketime dönüp iþlerimin baþýna geçtim. Derken bir gece müthiþ bir rüya gördüm. "Âlemi mânada, bütün ordular bir araya toplanmýþ teftiþ ediliyordu. Son savaþý vermek üzere, memleketin þarkýnda ve garbýnda savaþan tüm ordularý bizzat Peygamber Efendimiz teftiþ ediyordu.
Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm, Yýldýz Sarayý'nýn önünde duruyor, bütün Türk ordusu Efendimizin huzurundan geçerek büyük bir disiplin içerisinde teftiþ veriyordu. O esnada orada Osmanlý padiþahlarýnýn ileri gelenleri de vardý. Sultan Abdülhamid Han cennet mekân ise, edebi hürmetle, kemerbestei ubûdiyetle Kâinatýn Efendisi'nin hemen arkasýnda duruyordu. Bütün ordular huzurdan tek tek geçiyordu. Derken sýra, benim istifa etmeden önce komutam altýnda bulunan birliðe geldi. Fakat birliðin baþýnda kumandaný olmadýðý için askerler darma daðýnýktý.
Bu hâli gören Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm, Abdülhamid'e dönüp:
"Ey Abdülhamid! Bu ordunun kumandaný nerde?!" buyurdu. Bunun üzerine Sultan Abdülhamid, mahcup bir hâlde baþýný önüne eðmiþ olarak, hürmeti edeple Efendimize:
"Ya Resûlallah! Bu ordunun kumandaný istifa etti. Bu konuda çok ýsrar ettiði için biz de onu istifa ettirdik.." dedi.
Bunun üzerine Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm "Senin istifa ettirdiðini, biz de istifa ettirdik." buyurdu.
Baa dn
Kullancnn profilini grntle zel mesaj gnder AIM Adresi MSN Messenger
nceki mesajlar gster:   

Yeni balk gnder   Bala cevap gnder    Yeþilalan & Baltacýlý Köyleri Forum Forum Ana Sayfa -> Memlekettekiler Tm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)


 
Gei Yap:  
Bu forumda yeni balklar aamazsnz
Bu forumdaki balklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarnz deitiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarnz silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsnz

Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group. Trke eviri: phpBB Trkiye
Tasarm : Mahmut ZDEMR