nceki balk :: Sonraki balk  
Yazar Mesaj
htc gncn



Kayt: 20 ub 2008
Mesajlar: 351

MesajTarih: r Mar 11, 2009 9:45 am    Mesaj konusu: Alntyla Cevap Gnder

Bir dahaki sefer ellerinizi yýkarken suyun sýcaklýðý tam istediðiniz gibi deðilse eskiden Ýngiltere de bu iþlerin nasýl yapýldýðýn düþünün. 1500 lerde Ýngiltere de iþler þöyle yapýlýyordu:

Ýnsanlarýn çoðu Haziranda evleniyordu Çünkü senelik banyolarýný Mayýs ayýnda yapýyorlar, Haziranda hala çok kötü kokmuyorlardý. Ama yine de kokmaya baþladýklarý için gelinler vücutlarýndan çýkan kokuyu bastýrmak amacýyla ellerinde bir buket çiçek taþýyordu.
Banyolar içi sýcak suyla doldurulmuþ büyük bir fýçýdan meydana geliyordu. Evin erkeði temiz suyla yýkanma imtiyazýna sahipti. Ondan sonra oðullarý ve diðer erkekler, daha sonra kadynlar, sonra çocuklar ve en son olarak ta bebekler ayný suda yýkanýyordu. Bu esnada su o kadar kirli hale geliyordu ki içinde gerçekten bir þeyleri kaybetmek mümkündü. Ýngilizcedeki ;banyo suyuyla birlikte bebeði de atmayýn (Dont throw the baby out with the bath water) deyimi buradan gelmektedir.
Evlerin çatýlarý üst üste yýðýlmýþ kamýþtan yapýlýyor, kamýþlarýn altýnda tahta bulunmuyordu. Burasý hayvanlarýn yaþayabilecekleri tek yer olduðu için bütün kediler, köpekler ve diðer küçük hayvanlar (fareler, böcekler) çatýda yaþýyordu. Yaðmur yaðdýðý zaman çatý kayganlaþýyor ve bazen hayvanlar kayarak çatýdan aþaðý düþüyordu. Ýngilizcedeki ;kedi-köpek yaðýyor (Its raining cats and dogs) deyimi buradan gelmektedir.
Yukarýdan evin içine düþen þeyleri engelleyecek hiçbir þey yoktu. Böceklerin ve buna benzer nesnelerin yataklarýn içine düþmesi büyük bir sýkýntý oluþturuyordu. Etrafýnda yüksek direkler ve üstünde örtü bulunan Ýngiliz usulü yataklar buradan gelmektedir.
Zemin topraktý. Sadece zenginlerin zemini topraktan baþka bir þeyden yapýlmýþtý. Toprak kadar fakir (dirt poor) tabiri buradan çýkmýþtýr.
Zenginlerin ahþaptan yapýlmýþ zeminleri vardý. Bunlar kýþýn ýslandýðý zaman kayganlaþýyordu. Bunu önlemek için yere saman (thresh) seriyorlardý. Kýþ boyunca saman sermeye devam ediliyordu. Bir zaman geliyordu ki kapý açýlýnca saman dýþarýya taþýyordu. Buna mani olmak üzere kapýnýn altýna bir tahta parçasý konuyordu ki bunun adý ;thresh hold (saman tutan; Türkçesi ;eþik) idi.
Yemek piþirme iþlemi her zaman ateþin üzerine asýlý durumdaki büyük bir kazanýn içinde yapýlýyordu. Her gün ateþ yakýlýyor ve kazana bir þeyler ilave ediliyordu. Çoðu zaman sebze yeniyor, et pek bulunmuyordu. Akþam yahni yenirse artýklar kazanda býrakýlýyor, gece boyunca soðuyan yemek ertesi gün tekrar ýsýtýlarak yenmeye devam ediliyordu. Bazen bu yahni çok uzun süre kazanda kalýyordu. ;Bezelye lapasý sýcak, bezelye lapasý soðuk, kazandaki bezelye lapasý dokuz günlük (peas porridge hot, peas porridge cold, peas porridge in the pot nine days old) tekerlemesinin menþei budur.
Bazen domuz eti buluyorlar o zaman çok seviniyorlardý. Eve ziyaretçi gelirse domuz etlerini asarak onlara gösteriþ yapýyorlardý. Birisinin eve domuz eti getirmesi zenginlik iþaretiydi. Bu etten küçük bir parça keserek misafirleriyle oturup paylaþýyorlardý. Buna ;yað çiðnemek (chew the fat) adý veriliyordu.
Parasý olanlar kalay-kurþun alaþýmýndan yapýlmýþ tabaklar alabiliyordu. Asidi yüksek olan yiyecekler kurþunu çözerek yemeðe karýþmasýna sebep oluyor, böylece gýda zehirlenmelerine ve ölüme yol açýyordu. Domatesler buna sýk sýk sebep olduðu için bundan sonraki yaklaþýk 400 yýl boyunca domateslerin zehirli olduðu düþünülmüþtü.
Çoðu insanýn kalay-kurþun alaþýmýndan yapýlmýþ tabaklarý yoktu. Onun yerine tahta tabaklar kullanýyorlardý. Çoðu zaman bu tabaklar bayat ekmekten yapýlýyordu. Ekmekler o kadar bayat ve sertti ki uzun zaman kullanýlabiliyordu.
Ekmek itibara göre bölüþülüyordu. iþçiler yanýk olan alt kabuðu, aile orta kýsmý, misafirler de üst kabuðu alýrdý.
Bira ve viski içmek için kurþun kadehler kullanýlýyordu. Bu bileþim insanlarý bazen birkaç gün þuursuz vaziyette tutabiliyordu. Yoldan geçen insanlar bunlarýn öldüðünü sanýp defnetmek için hazýrlýk yapýyordu. Bunlar birkaç gün süreyle mutfak masasýnýn üstüne yatýrýlýyor¸ aile etrafýna toplanýp yiyip-içerek uyanýp uyanmayacaðýna bakýyordu. Buna ;uyanma nöbeti deniyordu.
Ýngiltere eski ve küçük bir yerdi, insanlar ölülerini gömecek yer bulamamaya baþlamýþtý. Bunun için mezarlarý kazýp tabutlarý çýkarýyor, kemikleri bir ;kemik evine götürüyor ve mezarý yeniden kullanýyorlardý. Tabutlar açýldýðýnda her 25 tabutun birinde iç tarafta kazýntý izleri olduðu görüldü. Böylece insanlarýn diri diri gömüldüðü ortaya çýktý. Buna çözüm olarak cesetlerin bileklerine bir ip baðlayýp bu ipi tabuttan dýþarýya taþýyarak bir çana baþladýlar. Bir kiþi bütün gece boyu mezarlýkta oturup zili dinlerdi. Buna mezarlýk nöbeti (graveyard shift) denirdi. Bazýlarý zil sayesinde kurtulur (saved by the bell) bazýlarý da ;ölü zilci (dead ringer) olurdu.
Kim demiþ tarih sýkýcýdýr diye..
Nereden nereye;

Kod:
[url=http://www.yesilalan.net/forum/viewthread.php?thread_id=1555]Forum Kurallarýna Dikkat ediniz.[/url]


En son htc gncn tarafndan r Mar 11, 2009 1:56 pm tarihinde deitirildi, toplam 1 kere deitirildi
Baa dn
Kullancnn profilini grntle zel mesaj gnder E-posta gnder
nceki mesajlar gster:   

Yeni balk gnder   Bala cevap gnder    Yeþilalan & Baltacýlý Köyleri Forum Forum Ana Sayfa -> Serbest Kürsü Tm zamanlar GMT
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)


 
Gei Yap:  
Bu forumda yeni balklar aamazsnz
Bu forumdaki balklara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarnz deitiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarnz silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsnz

Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group. Trke eviri: phpBB Trkiye
Tasarm : Mahmut ZDEMR