halukgta
Kayt: 21 ub 2015 Mesajlar: 87
|
Tarih: Cmt Mar 17, 2018 4:07 pm Mesaj konusu: Ýslam Dininde Liderlik, Halifelik Konusu Üzerine...... |
|
|
Günümüzde çok konuþulan bir konu vardýr. Ýslam toplumlarýnýn dini bir lidere ihtiyacý vardýr, dini lider HALÝFE etrafýnda birleþilmelidir diyenleri duyarýz. Halife kelimesini araþtýrdýðýnýzda, þöyle bir anlamý olduðunu görürsünüz.
“Hazreti Muhammet’ten sonra, ONUN VEKÝLÝ OLARAK Müslümanlarýn imamlýðýný ve ÞERÝATIN KORUYUCULUÐUNU yapmakla görevli kimse.”
Önce þunu hatýrlatmak isterim, ALLAH IN ELÇÝSÝNÝN VEKÝLLÝÐÝNÝ HÝÇ KÝMSE YAPAMAZ. Çünkü böyle bir görevi yapmaya hiç kimsenin yetkisi ve salahiyeti yoktur. Görevi Allah vermiþtir ve Peygamberimiz vefat etmeden öncede, en yakýnlarýna bile benden sonra, bu görevimi sen devam ettir þeklinde bir yetki vermemiþtir, zaten veremezdi de. Çünkü böyle bir görevi, yetkiyi Allah dan baþka kimse veremez. Böyle bir makam oluþturursak, peygamberin yetki ve görevleriyle onu donatmýþ oluruz. Ýslam dininde ruhban sýnýfý yoktur. Hýristiyanlarda olduðu gibi Papa ya da papazlarýn, Allah ile kulu arasýnda aracýlýk, topluma din adýna liderlik yaptýðý gibi, Ýslam dininde aracýlýk ya da liderlik yapacak, dini yönetecek bir sýnýf asla yoktur.
Allah elçisine, sana indirdiðim Kur’an ile onlara hükmet demiþtir. Hükümlerde çok açýktýr. Kur’an da toplumun düzeni ile ilgili konularda açýklama yapýlmýþ, cezalar getirilmiþ, imaný ilgilendiren konularda ise asla bu dünyada Allah ýn elçisinin bile, kiþisel olarak inanç kurallarýný yerine getirmeyenlere, ceza verme yetkisi elçisine bile verilmemiþtir. Kur’an ýn hiçbir yerinde namaz kýlmayana, oruç tutmayana þöyle ceza verilir diye bir hüküm yoktur. ÇÜNKÜ ALLAH ELÇÝSÝNE, TEBLÝÐ ETMEK SANA, HESAP SORMAK BÝZE DÜÞER DÝYE HÜKMÜNÜ BÝLDÝRMÝÞTÝR. Ýmtihanýn da gereði budur.
Allah ýn þeriatýný, yani kanunlarýný, kitabýný yine Allah ben koruyorum diyor. Bu konuda çok açýk bir þekilde Kur’an ý korumasý altýna aldýðýný bildirmiþtir. Her Müslüman, Kur’an ý teblið aldýktan sonra, onu teblið etmek, çevresine anlatmak görevi vardýr. Kur’an ý koruma görevi, özellikle bir kiþiye verilmemiþtir.
Bu durumda Dört halifenin konumu nedir? Bu ismi veren ve bu yetkilerin olduðunu söyleyen bizleriz. Yoksa dört halife nin hiç birisi, Allah ýn elçisinin vekili deðildi, böyle bir iddialarý da yoktu. Böyle bir görevi de üstlendiklerine dair hiçbir bilgi yoktur. Allah ýn elçisine en yakýn olan bu insanlar, bu gerçeði çok iyi bilen insanlardý. VEKÝLLÝK ASLÝ GÖREV SAHÝBÝNÝN, YETKÝSÝNÝ DEVRETMESÝYLE OLUR. PEYGAMBERÝMÝZDE ÖLMEDEN ÖNCE ASLA BÖYLE BÝR YETKÝYLE HÝÇ KÝMSEYÝ GÖREVLENDÝRMEMÝÞTÝR. ONUN ÝÇÝNDE DÝNÝ LÝDERLÝK, VEKÝLLÝK DÝYE BÝR MAKAM ÝSLAM DÝNÝNDE, PEYGAMBERÝMÝZDEN SONRA OLMAMIÞTIR. Böyle bir makam oluþturulmaya çalýþýldýðý için, Ýslam mezheplere, fýrkalara bölünmüþtür. Allah sakýn dinde bölünmeyin dediði halde.
Dört halife seçimle gelmiþtir ve kendileri o toplumun yönetiminden sorumlu, devlet baþkanlarýydý. Peygamberimizin vekili deðildi. DÝNÝ LÝDERÝ ALLAH SEÇER ELÇÝ OLARAK, BEÞER DEÐÝL. Hatýrlayýnýz lütfen, Allah elçime uyun diyordu Kur’an da. Eðer dini bir lider seçersek, seçtiðimiz dini lidere nasýl olurda güvenebiliriz, Allah ýn elçisine güvendiðimiz gibi. Hükmü veren yalnýz Allah dýr, oda Kur’an ýn çizdiði sýnýrlarla sabittir. Seçimle gelmiþ her lider/devlet baþkaný toplumuna Kur’an ile hükmetmelidir. Ne yazýk ki Allah ýn koyduðu sýnýrlar, geçmiþ toplumlarýn kendi inisiyatifleriyle oluþturduklarý HALÝFELÝK makamýyla bozulmuþ, din adýna bu makamlar kullanýlarak, dine ilaveler yapýlarak, Kur’an ýn yanýnda beþeri FIKIH inancý oluþturulmuþtur.
Dini liderlik kisvesi altýnda yapýlan bu makam, öyle bir hal almýþtýr ki, devleti yönetenlerin de etkisiyle, adeta din toplumun üstünde baský aracý olarak kullanýlmýþtýr. Fetva makamlarý oluþturulup, gündelik serbest yaþam hayatý, Allah ýn asla karýþmadýðý sýnýrlama getirmediði konularda bile, fetvalar verilerek, toplum istedikleri gibi yönetilmiþ ve istedikleri kalýplara sokulmuþtur. Öyle olunca da düþünemeyen, özgür olmayan bir toplum yaratýlarak, toplumlarýn önlerine büyük bir set çekilmiþtir. Fetva dini konularda yargýda bulunmak, din adýna olur vermek anlamýndadýr ki, bunun hükmünü Allah dan baþka kimse veremez. Oda Kur’an da açýkça belirtilmiþtir ve Yaradan sizleri Kur’an dan hesaba çekeceðim diyerek, son noktayý koymuþtur.
Allah bizleri yönetecek kiþilerin seçimle baþa gelmesini ister ve bizlerin ehil insanlarý seçerek, adaletle toplumu bu kiþilerin yönetmeleri uyarýsýný yapar. Bu yöneticilere de uymamýzý emreder. AMA LÜTFEN UNUTMAYALIM, SEÇTÝÐÝMÝZ BU YÖNETÝCÝLER BÝZLERÝ DÝN ADINA YÖNETENLER DEÐÝL, DEVLETÝN BEKASI, DEVAMLILIÐI ADINA YÖNETEN YÖNETÝCÝLERDÝR. Elbette yöneticinin görevi toplumu adaletle ve özgürce yöneterek, onlarýn inançlarýna karýþmadan, baský yapmadan imtihanlarýný yerine getirmelerine yardýmcý olmalýdýr. Seçilen bu yöneticiler, toplumun inançlarýna aykýrý kanunlar çýkarmamalýdýr ama çoðunluðun, azýnlýða baský kurmasýna da asla izin vermemelidir. Onun için Allah dinde zorlama yoktur demiþtir.
Dini bir lider seçersek, o kiþinin vereceði fetvalara da uymamýz gerekir. Ama Allah bu konularda bizleri uyarýyor ve emin olmadýðýnýz bilginin ardýna düþüp sakýn veliler, efendiler edinmeyin. Kimin en doðru yolda gittiðini yalnýz ben bilirim der. Hatta Allah ýn sözünden daha doðru kim vardýr diyerek, bu konularda bizleri uyarýr. Güvenilecek veliniz yalnýz benim der Kur’an. Bu durumda din ve iman adýna, Allah ýn elçisinden sonra güvenebileceðimiz hiç kimse yoktur, olamazda. Bizlerin sarýlacaðý, rehber edineceði, güveneceði tek kitap Kur’an dýr onun açýk, muhkem hükümleridir. Hatasýz insan olmaz. EN ÖNEMLÝSÝ ALLAH ELÇÝSÝNÝ, SÜREKLÝ KONTROL ALTINDA TUTUYOR ÝZLETÝYOR EN KÜÇÜK BÝR HATASINDA ÝKAZ EDÝYORDU. Bunun örneklerini Kur’an da görüyoruz. ONUN ÝÇÝNDÝR KÝ, DÝN ADINA EN SON LÝDER PEYGAMBERÝMÝZ, UYACAÐIMIZ KÝTAPTA YALNIZ KUR’AN DIR.
Ýslam a sokulan yanlýþ bir inançta, MEHDÝLÝK inancýdýr. Kur’an asla böyle bir kiþinin geleceðinden, Ýslam toplumlarýna liderlik yapacaðýndan bahsetmez. KUR’AN BEKLEMEYÝ DEÐÝL, O ANI EN DOÐRU YAÞAMAMIZI DEÐERLENDÝRMEMÝZÝ, ÇABA GÖSTERMEMÝZÝ ÝSTER BÝZLERDEN. Birilerinin kurtarýcý olarak beklenmesi, insanlar arasýnda çaba gösterilmeden bir baþkasýndan medet ummasý, Kur’an a aykýrý bir düþüncedir. Kur’an birlik ve beraberlik içinde olmamýzý ister bizlerden. Ali Ýmran 103. ayetinde, Allah ýn ipine hepiniz sýmsýký sarýlýn, daðýlýp ayrýlmayýn der bizlere. Din ve iman adýna, velilerin, efendilerin, Liderlerin ardýndan deðil, Kur’an ýn ardýndan gitmemizin uyarýsýný yapar. DÝN DE LÝDERLÝK, PEYGAMBERÝMÝZLE NOKTALANMIÞTIR.
Günümüzde böyle bir makamýn, oluþturulmaya çalýþýldýðý izlenimleri vardýr. Din adýna liderlik, halifelik, mehdilik yapacak bir kiþinin olabileceðini düþünmek hatadýr. Geçmiþ yýllarda oluþturulmuþ bu makamlar, ne yazýk ki Ýslam ý böldüðü gibi, birbirlerine düþmanlýðý da körüklemiþtir. Bizlerin yapmasý gereken, Allah ýn elçisine vekillik yapmak yerine, Allah ýn elçisinin bizlere teblið ettiði, emanet býraktýðý Kur’an ýn çevresinde birleþmek olmalýdýr. Bunu baþarabildiðimiz ölçüde, Ýslam a faydamýz dokunacaktýr. Aksi halde birbirimize düþmanlýðýmýz çok daha fazla artacak ve Müslüman ýn Müslüman ý öldürdü günler hiç eksik olmayacaktýr. Unutmayalým lütfen, dinde lider aramaya kalkarsak, her mezhep, her cemaat, tarikat kendi içinden lider seçmek isteyecektir. Buda dinde karmaþa yaratýr.
Saygýlarýmla
Haluk GÜMÜÞTABAK
https://www.facebook.com/Kuranadavet1/?ref=aymt_homepage_panel
http://halukgta.blogcu.com/
http://kuranyolu.blogcu.com/
http://hakyolkuran.com/ |
|