idrisvarli
Kayt: 01 ub 2007 Mesajlar: 38
|
Tarih: Pr Ksm 08, 2007 4:08 pm Mesaj konusu: |
|
|
1999 MARMARA DEPREMÝ ÝLE ÝLGÝLÝ ÝLGÝNÇ ÝDDÝA
17 Aðustos 1999 - Gölcük. Saatler gecenin üçüydü ve insanlar can havliyle kendilerini evlerinden dýþarýya atarken sanki bir kýyameti yaþýyor gibiydiler. Daha sonra Ali Kýrca nýn yönettiði Siyaset Meydaný nda enkazdan kurtarýlan bir bayan þunlarý söylemiþti: " O gece ne olduðunu bilmiyorum ama bildiðim bir þey var ki, bu depremden farklý bir þeydi ".
Bir iddiaya göre ; depremden hemen önce Gölcük ten Avcýlar a kadar geniþ bir alanda görülen "ateþ topu" ile ilgili bilimsel bir açýklama yapýlamýyordu. Birtakým teoriler ortaya atýlmaya baþlandý. Kimine göre Ruslar bomba patlatmýþtý. Kimine göre de ; Yugoslavya ya atýlan bombalarýn yer kabuðunun dengesini bozmasý sebebiyle depremin gerçekleþmiþti... Hatta bazýlarýna göre iþi PKK bile yapmýþ olabilirdi.
Nitekim CNN televizyonu Baþbakan Bülent Ecevit ile yaptýðý bir röportaj sýrasýnda "Depremin arkasýnda PKK mý var?" sorusuna "Sanmýyorum" cevabýný vermiþti ! Oysa bu sorunun doðal cevabý "Siz ne saçmalýyorsunuz, depremle PKK nýn ne alakasý var" olmalýydý. Bu soruya verilen cevap, akýllara PKK nýn deprem oluþturabilme ihtimali nin olduðunu düþündürdüðü gibi, yapay depremlerin olabileceði sonucuna da getirmektedir.
Fakat bu teoriler arasýnda en akla yatkýn olaný Future Times da yayýnlanan araþtýrma dizisinde yer alan bir hikayeydi : Bu senaryoya göre ; Silikon Vadisi nin de bulunduðu Kaliforniya daki San Andreas fay hattýnda meydana gelebilecek büyük bir depremin Amerikan ekonomisine çok büyük zarar vereceðini bilen ABD ; yer kabuðundaki deðiþimleri izleyerek, daha deprem oluþmadan tektonik katmanlar arasýnda artan basýncý deðiþik noktalardan patlatýp boþaltarak, beklenen büyük depremi "küçük depremcikler haline dönüþtürmenin" yolunu bulmuþtu.
Yýllar önce Sýrp asýllý Amerikalý bir bilimadamý olan ve elektrik mühendisliði konusunda uzun yýllar bazý esrarengiz yüksek gerilim deneyleri gerçekleþtirdiði bilinen Nicola Tesla tarafýndan geliþtirilen "düþük frekanslý elektromanyetik ýþýnýmla yüksek enerji nakli" tekniðini, hem Ruslar hem de Amerikalýlar uzun zamandýr bir silah olarak kullanmanýn yolunu arýyorlardý. Bu yöntemle ; çok uzaktan, hatta uzaydan geniþ alanlarda tahribat yapabileceklerdi. Ancak ; Pentagon (ABD Savunma Bakanlýðý) yýllardýr çok güçlü bir silah geliþtirmek amacýyla üzerinde çalýþtýðý bu projeyi, bir yandan da barýþçý amaçlarla "depreme indirgeme" sistemine uygulamak suretiyle tepkileri azaltmayý ve bu iþe ayrýlan fonlarýn devamlýlýðýný saðlamak istiyordu... Bu nedenle proje, önce Avustralya nýn çýplak ve seyrek nüfuslu kýrsal bölgelerinde denendi ve geliþtirildi. Daha sonra bunun deprem bölgelerinde denenmesine sýra geldi. Deðiþik zamanlarda Kafkaslar da, Okyanus tabanýnda ve Güney Amerika daki Ant daðlarýnda tektonik uyarýlar verilmek suretiyle "endüktif deprem yaratma" konusunda büyük adýmlar atýldý.
Bu araþtýrmalar Amerika da HAARP ve diðer askeri tesislerin kumanda merkezlerinde yürütülüyordu. Bu arada, Türkiye, Japonya ve benzeri deprem bölgelerinde de sismik að þebekeleri kurularak bu bölgelerin tektonik verileri saniyesi-saniyesine devasa bilgisayarlarýn kayýtlarýna gönderilmeye baþlandý. Ve gün geldi, bu sistem Türkiye de denenmek istendi. (Çünkü Türkiye deki Kuzey Anadolu Fayý ile Kaliforniya daki San Andreas Fayý son derece benzer özellikler arzediyordu) Ayrýca, bölge zaten yýllardýr bu amaçla sismik espiyonaj altýndaydý. Nitekim geliþmeleri dikkatle takip edenler, depremden hemen sonra Türk Telekom un Türkiye nin sismik bilgilerini Pentagon a ileten NATO Üssü nün iletiþimini aniden kestiðini ufak puntolarla gazetelere düþen haberlerden hatýrlayacaklardýr. ABD nin asýl hedefi, Kuzey Anadolu fay hattýndaki deneyden elde edeceði tecrübe ve bulgularý, San Andreas fay hattýna uygulamaktý. Bu iþ yine çok yüksek askeri gizlilik taþýdýðýndan yürütme iþi Ýsrailli uzmanlara verilmiþti. Gerekli makina ve donaným gizlice "denizaltýlarla" Gölcük üssüne getirilerek, oradaki yeraltý/denizaltý korunaklarýna kuruldu.
Türk makamlarý durumdan detay bazda haberdar deðildi. Deney baþarýlý olacaðýndan sonunda kimse normal dýþý bir þeyin olduðunu fark etmeyecekti.
Bu amaçla, "Gece Þahini Tatbikatý" nýn 17 Aðustos 1999 gecesi saat 03:00 da baþlatýlmasý planlandý. Gece saat tam 03:00 da düðmeye basýlacak ve Gece Þahini devreye alýnacaktý. 1-2 dakika içinde de oluþturduklarý muazzam enerjiyle Marmara nýn altýndaki tektonik tabakayý zayýf yerlerinden kýrýp, aylardýr oluþan büyük "basýncý" dýþarý atacaklardý. Böylece beklenen büyük tekil bir deprem önlenmiþ olacaktý ! Ama o gece bir þeyler yanlýþ gitti ! Doða kendini yönetmek isteyenlerden bir kez daha intikam almýþtý. 45 saniye süren büyük ve tekil bir deprem tasarlananýn onbin kat üstünde bir güçle gelmiþti. Daha bir kaç dakika öncesine kadar korunaðýn içinde þampanya patlatmayý bekleyenler, þimdi korkudan buz gibi donmuþ, hareketsiz ayakta duruyorlardý. Kimsenin aðzýný býçak açmýyordu. On binlerce insan, çoluk çocuk, o enkazlarýn altýnda can cansýz yatýyordu veya can çekiþiyordu. Bu tarihin "insan eliyle yaratýlan" en büyük felaketiydi...
Ýþte o andan itibaren çantalardan çýkan "Q Planý" uygulanmaya baþlandý. Ýlk önce bölgedeki tüm haberleþme ve elektrik enerjisi felç edildi. Kimsenin birbiriyle haberleþmesi istenmiyordu.
Taa Ankara da Cumhurbaþkaný Demirel bile sabahleyin "benim de telefonum kesikti" þeklinde garip bir açýklama yaptý. Cumhurbaþkaný ve Baþbakan þaþkýndý. Saatlerce "üzgünüz" bile diyemediler.
Depremin üzerinden 4 dakika bile geçmeden Ýsrail Baþkaný Ehud Barak ve Birleþik Devletler Baþkaný Bill Clinton ile irtibat kuruldu.
O anda Ýsrail de Ben Gurion Lod Askeri Havaalanýndan 4 adet savaþ uçaðý eþliðinde 2 nakliye uçaðý havalanýyordu. 2 dakika sonra da Ýsrail Deniz Kuvvetleri ve NATO Güney Deniz Saha Komutanlýðý na baðlý tüm birlikler DEFCON-4 acil durumuna geçirildi. Amerikan 6 ncý filosuna baðlý gemiler de rotalarýný Ýstanbul a çevirmek için Pentagon dan emir aldýlar. Bu arada devreye Avrupa ülkelerinin liderleri de giriyor ve belki de onlardan da Türkiye için sözler alýnýyordu.Yunanistan bile harekete geçirilerek Türkiye ye karþý olan hasmane tutumuna son vermesi saðlanýyordu. Tüm Batý baþkentleri hareket halindeydi, ancak panik yoktu. Herþey kontrol ve koordinasyon altýndaydý. Ýsrailli askerler ve üst düzey subaylar o gece Gölcük te ne arýyorlardý? Deniz Kuvvetleri nde bir devir-teslim töreni yapýlacaktý, ama bu her yýl yapýlan rutin bir ulusal törendi..
Uluslararasý bir niteliði yoktu. Bunun nedenini þimdi daha iyi anlýyoruz. Hiç kimse -bu güne kadar hiç katýlmadýklarý- bu devir teslim törenine neden katýldýklarýný sormadý. Ya þaþkýnlýktan, ya da telaþtan, enkaz altýnda kaç Ýsrail askerinin öldüðü, kaçýnýn yaralandýðýný da soran olmadý. O felakette kaç Ýsrail askerinin öldüðünü ne Genelkurmay yayýnladý, ne de Ýsrail böyle bir bilgiyi açýklamak nezaketinde bulundu. Herkese verdikleri imaj ise oraya yardým için geldikleriydi.
Hemen bir hastane kurdular. Esas amaçlarý enkaz altýndaki askerlerini ve önemli askeri malzemeyi çýkartarak götürmekti.
Biz de "Bak þu Ýsrail e ! Helal olsun, hemen yardýmýmýza koþtu" diyerek sevindik. Sabah saat 03:05 ile 06:30 arasýnda Batý da bu hareketlilik yaþanýrken bölgede çok hýzlý ve çok gizli askeri hareketlilik hakimdi.
Ancak herkes kendi derdine düþmüþ olduðundan bu "olaðanüstü gizli operasyondan" kimsenin haberi olmuyordu. Böylece, bu iþi planlayanlar gecenin karanlýðýndan da yararlanýp denizaltýndan parçalarý yüzeye vuran Tesla makinesinin kalýntýlarýný toplayýp, yer altý ve yerüstündeki tüm izleri yok etmeye çalýþýyorlardý. Ve bölgeye son hýzla gelen Rus araþtýrma gemisi sabah saat 06:30 da bölgeye vardýðýnda, havanýn aydýnlanmasýyla birlikte etrafta delil olabilecek tek bir cisim bile kalmamýþtý.
"Deniz altýnda oluþan radyasyon anlaþýlmasýn, dibe çöken kalýntýlar araþtýrýlmasýn ve patlama sonucu meydana gelen denizaltý krateri ve çukurlarý ortaya çýkarýlmasýn" diye bu bölge derhal askeri karantinaya alýnarak dalýþa yasak bölge ilan ediliyordu. Ancak bütün bu temizlikler yapýldýktan sonra Ecevit ve daha sonra da Demirel in bölgeye gitmesine izin verilmiþti.
Amerika tüm imkanlarýný seferber etti. Clinton Amerikan halkýndan Türkiye ye yardým etmesini istedi. Yakýnda Türkiye ye geleceðini ilan etti, Baþbakan Ecevit in de bu arada Amerika ya kendini ziyarete geleceðini haber verdi. (Clinton depremin ardýndan Kasým ayýnda Türkiye ye gelmiþ ve ilginçtir, o her zaman bildiðimiz "acaip korunan" bir Amerikan Baþkaný olarak deðil, bölgede sanki "taþýdýðý vicdani sorumluluðu" üzerinden atmak ister gibi bir edayla, bölge halkýnýn taa içine kadar giren sýradan bir adam gibi bölgeyi dolaþmýþtý. Ve yine ilginçtir, tarihte ilk kez bir Amerikan Baþkaný Türkiye Büyük Millet Meclisi nde konuþacak kadar Türkiye yi önemsemiþti ! Bunun nedeni sadece yaþanan deprem olabilir miydi acaba ? Dönemin Saðlýk Bakaný Osman Durmuþ un "yabancýlara tek bir hasta bile vermem" demesini, ABD Deniz Kuvvetlerine ait yüzer hastanede tek bir hastanýn bile tedavi edilmediðini, tam 750 ton yardým malzemesiyle yüklü bir Ýsrail gemisinin 3 gün süreyle gümrükte bekletilmesini þimdi yadýrgayabiliyor musunuz ? ? ? ?
Eðer bu senaryo doðru ise, ki olabilir, o zaman demek ki enkaz altýnda kalan binlerce vatandaþýmýza, Mehmet lere, Hatice lere, Ayþe lere, Hatice lere ve Ali lere karþý bir vicdan borcumuz var. Onlar geride gözleri yaþlý on binlerce sevenlerini, sýcaklýklarýndan mahrum býrakýrken, sýrf Kaliforniya daki John lar, Susan lar ve Alice ler yaþasýn diye "yaþamdan çalýndýklarýný" dünya bilsin. |
|