Çaykara Müftülüğü tarafından organize edilen “Peygamberimiz (a.s) Kur’anı nasıl Okurdu” konulu konferans İmam-Hatip Lisesi Salonunda gerçekleşti. Trabzon İl vaizi Hasan Şahin’in konuşmacı olarak katıldığı konferansa vatandaşlar ilgi gösterdi.saygı duruşu ve istiklal marşının ardından emekli din görevlisi Muhammet Akyüz hocanın kur’an okumasından sonra ilçe müfütşü Paşa Bektaş açış konuşmasını yaptı.
Paşa Bektş Konuşmasında “Konferansa iştirak ettiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Çaykaranın tarihi itibariyle ilme, irfana beşiklik etmiş nice alimleri bağrından çıkarmış ve hala bağrından çıkarmaya devam eden ülkemizin güzide ilçelerinden bir tanesidir. Böyle bir ilçede bulunmanız hepimiz açısından bir ayrıcalık teşkil etmektedir. Nüfusun dağınık olması ve dışarıda bulunması sosyal etkinliklerde katılımda sıkıntı yaratmaktadır. Ancak bu akşam salonun dolu olması Çaykara insanının bu tür etkinliklere duyduğunun bir göstergesi olsa gerek. Salonu bize tahsisi eden İmam-Hatip Lisesi Müdürü ve çalışanlarına teşekkür ediyorum” dedi.
Daha sonra Trabzon İl Vaizi Hasan Şahin sunum eşliğinde “ Peygamberimiz Kur’anı nasıl okurdu” konulu konferansını vermek için kürsüye geldi.
Hasan Şahin konferansını sunarken dinleyiciler büyük bir dikkatle kendisini dinlediler. Kur’an kerimi okuma konusunda önemli bilgiler veren Hasan Şahin Hoca anlattıklarını salondakiler beklide ilk kez duyuyorlardı.
İşte Hasan Şahin Hocanın konuşmasından kesitler.
“Diyanet İşleri Başkanlığı 2010 senesini kur’an yılı ilan etti. Yani Kuranı daha iyi anlama daha güzel okuma daha güzel yaşama.
Kur'an ne demektir?
Kuran demek canlı bir hayat demektir.Kur’anı canlılar yaşar. Hz. Aişe validemiz diyorki: "Peygamber efendimiz (a.s) yürüyen, hareket eden, canlı bir kur’andı. O’nun yatması, kalkması,Yürümesi, uyuması, konuşması, yemesi, içmesi her şeyi kur’andı."
O zaman Kur’an ne?
Tabiri caize kur’an içimize girecek, bizde O’nu 24 saatin her saniyesinde yaşayacağız. Kur’an bu. Yoksa ben sadece açtım kuranı okudum.Bu kur’anın yüzde onudur. Bu okunan kuranı anlamak ise yüzde ellisi eder.
Esas ku’ran yaşadığımız kurandır. İşte ben size o yaşayacağımız kur’anı peygamberimiz nasıl okuyordu. Nasıl anlıyordu nasıl yaşıyordu, nasıl tatbik ediyordu böyle bir sunum yapacağım.
Kuranı Kerim ölü kitabı değildir. Kendi Kur’anımız Kendimiz Okuyalım
Halbuki biz Yasin okuyoruz kime ölüye, hatim okuyoruz kime ölüye. Bizden sonrakilerde bize okusun. Ya okumazsalar. Biz kendi kur’anımızı kendimiz okuyalım. Bizden sonrakiler bize okumayabilir. O dağlara kar yağabilir. Biz kendimiz için okursak O ehli imana gider. Gönderseniz de gider, göndermeseniz de gider.
Peygamber Efendimiz kur’anı Nasıl Okurdu.
1-Tertîl Üzere Okurdu:
Hz Ali diyor ki Peygamberimiz Kur’anın her harfinin hakkını vere vere okurdu. Özenerek okurdu. Durulacak yerde, duraklarda dururdu. Uzatılacak yerleri uzatırdı. En az kendi kulağı duyacak kadar sesli okurdu. Tertil bu. Kısaca tecvit ve mahreç kuralarına göre okurdu.
2-Peygamber Efendimiz Kur’an-ı Okurken Manasını Düşünerek Okurdu.
Kur’an ne diyor? Allah’ın yer yüzünde yarattığı şu harika mahlukatı düşün. Abdullah ibni Abbas buyuruyor ki bir gece Peygamber Efendimiz a.s dışarıya çıktı gökyüzüne baktı ve sonrada şu ayetleri okudu ayetleri tekrar tekrar okudu ve buyurdular ki “ Şu ayetleri okuyup ta düşünmeyenlere yazıklar olsun.” Teknik ilerlemiş teknoloji ilerlemiş ancak gözü üretecek bir fabrika yok. Allah bedava vermiş bize düşün işte. Gökte ve yerde olan harika işleri düşünmeyenlere yazıklar oldun diyor Peygamberimiz.
Bir akşamda 10 yaprak 20 yaprak okumak diye bir şey yok. Bazen iki ayet ama manada derinleşecek düşünecek tefekkür edecek bir anlamda okyanusa dalacak. Belki de kendinden geçecek işte kur’an bu. Muhammed suresinde ne buyuruyor “ Şu kur’anı okurken düşünmez misiniz.? Yoksa sizin kalplerinizin kapıları kilitlimidir.” Kur’an’ın manasına bakalım. Kur’anı kerimi okuyup geçmek sadece yüzde onudur. Yüzde doksan yok. Kur’an canlı, kur’an hareketli kur’an her an insanın içine girip hareketlendiren bir kitap. Onun için Mehmet Akif ne güzel demiş;
“Ya açar nazmı celilin bakarız yaprağına
Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına
İnmemiştir hele Kur’an hakıyla bilin
Ne mezarlıkta okunmak nede fal bakmak için.”
Muhteşem söylemiş. Çünkü biz kur’anı başkası için okuyoruz. Biz kur’anı kendimiz için okuyacağız. Yaşamak için okuyacağız.
3-Bazı Ayetleri Çok Tekrar Ederek Okumak:
Peygamber efendimiz (a.s) bazı akşamlar bir rekatta yüz ayet okurdu bazen bir ayet okurdu. Bu konuda rivayetler var Hz. Aişe validemiz diyor ki. Peygamberimiz (a.s) bir gece kalktı abdest aldı namaz kıldı sonra kur’an okumaya başladı. Sonra bir ayete geldi bu ayeti en az ikiyüz defa, üçyüz defa sabaha kadar tekrar etti. Ağladı dua etti. Tekrar etti, dua etti, tekrar etti, tekrar etti. Bakın demiyor ki yüz ayet okuyayım bir ayet okuyor. İşte O ayet o anda O’nun ruhunda ciddi bir ufuk açıyor, tefekkür ediyor. Okuduğu ayet ise
إِن تُعَذِّبْهُمْ فَإِنَّهُمْ عِبَادُكَ وَإِن تَغْفِرْ لَهُمْ فَإِنَّكَ أَنتَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
“Eğer onlara azap edersen, artık muhakkak ki onlar, senin kullarındır. Ve eğer onları bağışlarsan, o takdirde muhakkak ki Sen, Sen Aziz’sin (üstünsün), Hâkim’sin (hüküm ve hikmet sahibisin)” (Maide suresi Ayet:118) Bu ayeti sabaha kadar okudu dua etti. Tekrar etti. Bir ayet bile olsa o ayeti tefekkür ederek tekrar tekrar okumak.
Ne diyor Efendimiz (a.s)
“Bir saat tefekkür bin sene nafile ibadetten daha hayırlı daha sevaptır, daha faydalıdır.” Buyuruyor.
4-Peygamber Efendimiz Kur’anı Güzel Okurdu:
Peygamberimiz kur’an okurken insanları müthiş etkilerdi. Onun için buyuruyor ki; “Kur’an-ı güzel okuyun. Kur’an-ı güzel okumayan bizden değildir.” Kur’an güzeldir. Ama sesi de çirkinleştirmeyiniz. Güzelleştiriniz Tecvit, mahreç, eda seda. Güzelleştirin. Efendimiz bir akşam Mekke de Kur’an okurken Ahnes, Ebu Cehil, Ebu Sufyan (daha Müslüman olmadı) bu üç müşrik geceleyen karanlıkta Efendimizi dinliyorlar. Gece karanlıkta Birbirlerine yakalanıyorlar ve soruyorlar birbirlerine “ne işiniz var burada?” Diyorlar ki “çok güzel kur’an okuyor. Müthiş etkiliyor bizi. Yoksa Müslüman mı olduk? Hayır hayır Müslüman olmadık. Ama bunun güzelliğinden de kendimizi alıkoyamıyoruz.”
Diyorlar ki; “Bizi müşrikler görürlerse inanırlar. Sakın bir daha gelmeyin buraya” diye kararlaştırıyorlar. Birici akşam ikinci akşam gelmiyorlar. Sonrasında üçüncü günün akşamı herkes bir birini atlatarak yine dinlemeye geliyorlar ve birbirlerine yine yakalanıyor. Soruyorlar birbirlerine “hane gelmeyecektik”. Bir anlaşma yapıyorlar. Kimseye söylemeyecek ve kur’anı sadece dinleyelim diyorlar. Hz. Ömer Müslüman olurken eniştesinin kur’an okumasından etkilenmiştir.
Peygamber Efendimiz (a.s) bir gün Nahle vadisinde sesli kur’an okurken, Cin taifesi gelmiş. dinlemişler Efendimiz (a.s) okuyuşundan etkilenmişler. Kendi kabilelerine anlatmışlar. Ve kendi kabilelerini Müslüman olmaya davet etmişler.
Neden etmişler?
Peygamber Efendimizin güzel okumasından etkilenmişlerde ondan . Onun için kur’anı güzel okumak her insanın kendisine müthiş bir heyecan vermeli, kendisini aşka şevke getirmeli, dinleyenleri etkilemelidir. Demek ki Efendimiz (a.s) kur’anı böyle okurdu bizde özene bezene okumalıyız.
5-Müjde Ayetlerinde Allah’a Hamd Etme:
Peygamber efendimiz bazen ayet okuduğu zaman derdi ki herkes sessiz duruyor.Niye sesinizi yükseltmiyorsunuz. İçinizdeki heyecanınızı, feveranınızı dışarıya verin. sesinizi yükseltin diyor ashabına.
Peygamberimiz (a.s) bir gün ashabına Rahman suresini okuyordu. Rahman süresinin bir özelliği var Allah kıyamette Rahman suresini okuyacak. Rahman suresinde Allah dünya’da verdiği nimetleri sıralıyor, Ahrette de vereceği nimetleri sıralıyor .Otuzbir defada “ Allah’ın hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz.” diyor. İşte Efendimiz ashabına tepki verin diyor.
Nahle vadisinde Rahman suresini Cinlere okuduğu zaman her “Allah’ın hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz.” Ayetini okuduğunda Cinler yüksek sesle hep bir ağızdan “Elhamdulillah Ya Rebbena “ demişler ki “Ey Allah’ım Sana sonsuz hamd ederiz bu verdiğin bu nimetlerden dolayı. Senin hangi nimetlerini yalanlayabiliriz ki” sizde tepki verin diyor Demek ki bazen Efendimiz ayetlere böyle tepki verilmesini yerine göre ayetlere cevap verilmesini teşvik ediyor.
6-Peygamber Efendimiz Kur’an Ayetlerini Okurken Allah’la Konuşurdu;
Peygam Efendimiz (a.s) buyuruyor ki “Kim Allah’la konuşmak isterse kur’an okusun” Okuyoruz Allah sana bir şey söylüyor bizde tık yok. Her namazımızda “Allah’ım bizi dosdoğru yola ilet. Yolunu şaşırmışların gazaba uğramış kimselerin yolundan değil O peygamberlerin gittiği yoldan bizi yürüt Allah’ım.” Hadis-i şerifte ne diyor; “Mü’min O nu okumayı bitirdiği zaman bütün melekler yerde ve gökte diyorlar ki “Amin, Allahumme Amin” bizde imam okuduğu zaman “Amin” diyoruz. “Kabul et Allah’ım”.
Kur’anda böyle pek çok örnek vardır. Bunlardan bir tanesi Peygamberimiz (a.s) Tin süresini okuyor, sonunda da Allah soruyor “Allah hakimlerin hakimi değimli” okuyana soruyor. Peygamberimiz (a.s) bunu okuduğu zaman buyuruyor ki “ Evet Allah’ım sen hakimlerin hakimisin bende onun şahidiyim” diyor. İnsan kur’an okurken konuşacak.
Kıyamet süresinde “Allah sizi diriltmeye tekrar gücü yetmez mi” Efendimiz diyor ki “ Allah’ım sizin buna gücünüz yeter” bu misalleri çoğaltabiliriz. Ayetler ne kadar açık. Allah bizi bu kadar seviyor. Hitabı ile seviyemize iniyor. Allah tan istemek lazım. Kur’an bu. Diyeceksiniz ki biz Arapça bilmiyoruz. Bilmeye gerek yok. Türkçe mealinden okumak lazım. (mealini namaz hariç okumak gerekir)
7- Peygamber Efendimiz Buyuruyor ki “ Kur’anı Kerimi Okurken Ağlayınız, Ağlayamıyorsanız Ağlar Gibi Yapınız, Kendinizi Zorlayınız”
Hz. Ebubekir bir gün Resülüllah’a (a.s) “Ya Resülullah (a.s) çok Yaşlandınız demiş” Resülüllah ise “ Doğru yaşlandım. Hûd Suresi, el-Vâkıâ, ve'l-Murselâtü, Kıyamet, Kuvvirat sureleri beni yaşlandırdı.” Bu ayetleri okuyup ağlamamak, yaşlanmamak ne mümkün.” Diye konuştu.
Hasan Şahin hoca ayrıca;
8-Her gün Kur’an Okumaya zaman ayırmalıyız.
9-Her yerde Kur’an Okumalıyız (arabada, uçakta, yolda, yürürken, uzanırken)
10-Azap Ayetlerinde Allah’a sığınmalıyız.
11-Güzel okuyanları çokça dinlemeliyiz,
12-Okuduğumuz ayetlerin meal ve tefsirini okumalıyız,.
13-Yürüyen, Yaşayan canlı Kur’an olmalıyız (Okuma, Anlama,Yaşama) diyerek konferansını bitirdi.
Hasan Şahin hoca Çaykara’lı olması nedeniyle katılımcılardan yoğun ilgi gördü. Konferansın akabinde dinleyicilerle ayak üstü sohbet etti.