gizliozne
Kayıt: 31 Ekm 2008 Mesajlar: 141
|
Tarih: Cum Ksm 07, 2008 2:58 pm Mesaj konusu: |
|
|
Peygamber Efendimizin mübarek torunlarý Hasan ile Hüseyin, câmi avlusunda durmuþ; þadýrvandan abdest alan yaþlýca bir adamý seyrediyorlardý.
Hasan bir ara kardeþi Hüseyin'e:
_Bak dedi, dirseklerini iyice yýkamadý
_ Evet görüyorum, bazý yerler kuru kalýyor
_Bunu ona söylemeliyiz, abdest sýrasýnda yýkanmasý farz olan yerlerde iðne ucu kadar kuru bir yer kalsa abdest olmaz, abdest olmayýnca tabiî namaz da olmaz.
_Ama nasýl söyleyeceðiz? Ãþte bak, ayaklarýnda da ayný ihmali yaptý. Parmak aralarýný ovuþturmadý, suyu topuklarýna deðdirmedi bile. Haydi gidip kendisine söyleyelim.
Hüseyin:
_Bir dakika, diye kardeþini durdurdu. O bizden çok yaþlý. Söylersek utanabilir. Yahut çocuk olduðumuz için bizi dinlemeyebilir. Onu kýrmadan yanlýþýný anlatmanýn bir yolunu bulmalýyýz.
Birden aklýna geldi:
_Tamam, dedi sevinçle; buldum!
_Adama yaklaþtý. Saygý dolu bir sesle
_Efendim, dedi, sizden bir ricamýz var.
_Söyleyin bakalým çocuklar.
_Biz henüz çocuk sayýlýrýz. Ãuradan abdest alýrken baþýmýzda dursanýz da yanlýþlarýmýzý söyleseniz.
Adam memnun memnun güldü:
_Tabiî, dedi. Baþlayýn bakalým.
Ãki kardeþ abdest almaya baþladýlar. Adam dikkatle bakýyor, bir yanlýþ bulmaya çalýþýyor, ama bulamýyordu.
Kendi abdestini düþündü. Hasan ile Hüseyin gibi dikkat göstermediðini anladý.
Abdestleri bitince saçlarýný okþadý:
_Yanlýþ sizde deðil çocuklar bende, dedi. Kusurlu benim. Yanlýþýmý yüzüme vurmadan bu kadar nazikçe düzelttiðiniz için çok teþekkür ederim. Artýk ben de sizler gibi abdest alacaðým. Ãþte baþlýyorum.
Yeniden suyun baþýna çöktü ve bir güzel abdest aldý.
Demek ki, bir þeyin doðrusunu bilmek yeterli deðildir. O doðruyu baþkalarýný kýrmadan, darýltmadan anlatabilmek de lâzýmdýr.
Peygamber Efendimizin torunlarý Hasan ile Hüseyin gibi... _________________ Diyeceklerim var,bende ahkam kesmek istiyorum.. |
|