Rivayet Hadislere Gösterdiðimiz Saygýyý, Ýtinayý, Allah ýn..

[halukgta]

Bizler ne yazýk ki, rivayet hadislere gösterdiðimiz saygýyý, Kur’an ayetlerine göstermiyoruz. Onun içinde Kur’an ýn gerçekleri ile buluþamýyoruz. BÝR MÜSLÜMAN IN ÖLÇÜSÜ YALNIZ KUR’AN OLMALIDIR. Eðer Kur’an ýn dýþýndan farklý ölçü Kullanýrsak, inancýmýz mutlaka Kur’an ile çatýþýr ve ters düþer, bunu asla unutmayalým. Doðru tekdir, oda Kur’an dýr. Kur’an a uymayan, onayýndan geçmeyen hiçbir söz, bir Müslüman ý baðlamaz. SÝZCE ALLAH IN RESULÜ, KUR’AN IN ONAY VERMEDÝÐÝ TEK BÝR SÖZ SÖYLER MÝ? Cevabýnýzýn, söylemez olduðunu biliyorum. ÇÜNKÜ ALLAH ELÇÝSÝNE, KUR’AN ÝLE HÜKMET ME EMRÝ VERMÝÞ VE BÝZLERÝ, KUR’AN DAN HESABA ÇEKECEPÐÝNÝ SÖYLEMÝÞTÝR. O zaman bizlerde bu gerçeði hayatýmýza lütfen geçirelim. Yoksa peygamberimize iftira atmýþ olacaðýmýzý unutmayalým.

Yazdýðým makalelerimde, Allah ýn Resulünün söylemesi mümkün olmayan, rivayet edilen hadisleri örnek gösterip, ayetlerle bunu anlatmaya çalýþtýðýmda, sen sünnet inkârcýsýsýn iftirasý ile karþý karþýya kalýyorum. Yine bir yazýma cevap veren, rivayet hadislerin neredeyse tamamýna, kuþku duymadan inandýðý sözlerinden anlaþýlan ve bu hadislerin doðruluðunu, genel çoðunluðun kabulüyle açýklayan bir kardeþimiz, bakýn bana nasýl bir cevap vermiþ.

“CEHENNEMLÝKSÝNÝZ HABERÝNÝZ OLSUN, HADÝSLERÝ BU KADAR MÜSLÜMAN KABUL EDÝYOR DA, SÝZ NEDEN KABUL ETMÝYORSUNUZ, BU KADAR ÂLÝM HOCA MÜSLÜMAN MI YANLIÞ, YOKSA SÝZ MÝ?”

Ne yazýk ki din adýna Kur’an dýþýndan, imanýmýzý etkileyen, hatta dine hüküm koyan sözlerin kabul görme kriteri-ölçüsü, genel çoðunluðun kabul etmesi ve geçmiþ yüzlerce yýl öncesinden günümüze rivayet yoluyla bizlere ulaþan, âlim ve hocalarýn bunlarý söylediðini iddia etmeleri, bizler için doðru ve saðlam bilgi olarak kabul edilebiliyor. Hâlbuki Allah ayetinde bizleri nasýl uyarmýþtý. ÇOÐUNLUÐA UYARSAN SÝZLERÝ DÝNDEN SAPTIRIRLAR. Ýlginçtir, bu sözleri söylediði rivayet edilen kiþiler, acaba bu sözleri gerçekten söyledi mi diye hiç kendimize soruyor muyuz? Ya söylemedilerse? Aslýnda bunun örnekleri Kur’an da var, ama kýssadan hisse almadýktan sonra, ne söylesek boþ. Çünkü Kur’an ile baðlantýmýz koparýlmýþ. Adý üstünde bu bilgiler rivayet. Rivayetin anlamý, dilden dile SÖYLENTÝ YOLUYLA BÝZLERE ULAÞMIÞ, doðruluðu hakkýnda tam emin olunamayan, ama içinde doðruda olabilecek sözler demektir.

Yazýmýn ilk cümlesinde söylediðim gibi, bizler rivayet edilen hadislere gösterdiðimiz saygýyý, itinayý, inanýn Kur’an ayetlerine, Allah ýn sözlerine göstermiyoruz. Rivayet hadisleri aklayabilmek adýna, Allah ýn sözlerini görmezden geliyoruz, ayetlerin üstünü örtüyoruz. Hatýrlatýrým bunun hesabýný Allah ýn huzurunda veremeyiz. Öyle yanlýþlar yapýyoruz ki, Allah ýn sözlerinin önüne, emin olamayacaðýmýz rivayetleri geçiriyoruz, böylece ayetler hükümsüz kalýyor hayatýmýzda. Bunun acýsýný da, Müslüman toplumlar olarak çekiyoruz. Sizlere bu konuda yaptýðýmýz yanlýþlara, bazý örnekler vermek istiyorum.

Allah Kur’an da birçok ayetinde, þefaat tümden bana aittir, hiçbir þefaatçinin fayda etmediði o günden sakýnýn dediði halde, Kur’an ýn asla onaylamadýðý, hatta tam tersini söyleyen rivayet hadislerde, peygamberler, din ulemalarý, veliler, þeyhler de þefaatçidir dedikleri hadislere inanmýyor muyuz? Bu hadislere inandýðýmýz takdirde, onlarca ayete iman etmemiþ olacaðýmýzýn, artýk farkýnda olalým. Ýþin kötüsü, ayetlerin bir kýsmýnda kelimelerin anlamýný deðiþtirip, farklý anlamlar yükleyip, kendimize kanýt arýyoruz. Diðer ayetlerle ters düþmesi, Kur’an da çeliþki yaratmasý, umurumuzda bile olmuyor.

Kur’an zina, fuhuþ yapmanýn cezasýný açýkça yazdýðý, izah ettiði, hatta zina yapan erkek, zina yapan kadýnla evlenir örneðini de verdiði halde, hala doðru olmasý mümkün olamayan rivayet hadise inanýyoruz ve bakýn ne diyoruz. “Zinanýn cezasý aslýnda Kur’an da recm cezasýydý, ama Kur’an a geçmedi”. Rivayet edilen hadisi, ayetin önüne getirip, Allah ýn sözlerini geçersiz kýlanlar mý cehennemliktir, yoksa bu yanlýþý hatýrlatýp, Kur’an a davet edenler mi cehennemliktir, onu Allah ýn huzurunda hep birlikte göreceðiz.

Allah Kur’an da bizleri uyarýp, yalnýz Kur’an ýn ipine sarýlýn, emin olamayacaðýnýz bilginin ardýna düþmeyin, hesabýný sorarým dediði halde, Kur’an ýn asla onay vermediði ve bir rivayete göre diye baþlayan söylentilere göre imanýmýzý nasýl yaþarýz. Onca ayetin üstünü örtüp, görmezden gelip, Allah ýn uyarýlarýna kulak asmayýp, rivayetleri nasýl aklamaya çalýþýrýz, apaçýk Allah ýn ayetleri önümüzdeyken.

Allah görev verdiði elçisinin, görev ve sorumluluðunu bizlere Kur’an da anlatýrken, þu sözlerle uyarýyor. Peygambere düþen, apaçýk tebliðden baþka bir þey deðildir. (Ankebut 1 Biz Resulleri sadece müjdeciler ve uyarýcýlar olarak göndeririz.(Kehf 56) Ben sadece bana vahyedilene uyarým, ben sadece apaçýk bir uyarýcýyým.( Ahkaf 9) Senin görevin sadece teblið etmektir. ( Rad 40) diye Rabbimiz bizlere apaçýk bildirdiði halde, bizler nasýl olurda emin olamayacaðýmýz onlarca hatta yüzlerce, Kur’an a göre doðru olmasý mümkün olmayan rivayet hadisleri savunmak adýna, ayetleri görmezden geliriz. Bu kadar mý Kur’an ý terk ettik, bu kadar mý gözlerimiz dönmüþ.

Allah Kehf 26. ayetinde, KENDÝ HÜKMÜNE ALLAH KÝMSEYÝ ORTAK ETMEZ dediði halde, ne yani peygamberimiz postacýmýydý diyerek, Allah ýn elçisine vermediði yetkileri bizler verip, Allah elçisine Kur’an ýn misli kadar hüküm verme, yetkisi vermiþtir diyecek hale geldik. Bunlarý söyleyip inandýðýmýzda ise, yüzlerce ayeti inkâr ettiðimizin, ne yazýk ki farkýnda bile deðiliz. Bunlarý da emin olamayacaðýmýz, rivayet hadisleri aklamak adýna yapýyoruz.

Buna benzer verilecek o kadar çok örnekler var ki, gözlerinde perde olan, gönülleri mühürlenmiþlere ne anlatsak boþuna, bunu biliyorum. Ama bir Müslüman a düþen görev, din kardeþini sonuna kadar Kur’an ile uyarmak olmalýdýr. Bazý kardeþlerimiz hadisleri Ýslam dininde meþrulaþtýrmak, dinin ana unsuru yapabilmek adýna þunlarý söylüyor. “ Peygamberimiz Kur’an ý saðlýðýnda yazdýrmamýþtýr, hadisleri de yazdýrmamýþ olmasýnýn ne önemi olabilir. Kur’an peygamberimizin ölümünden sonra yazýldýysa, hadislerde daha sonra yazýlmasýnýn ne sakýncasý olabilir” Bu sözler aklýn ve mantýðýn kabul etmeyeceði, nefsimizi kandýrmak için söylediðimiz sözlerdir. ALLAH IN ELÇÝSÝ KUR’AN I SAÐLIÐINDA SAYFA SAYFA TEK TEK YAZDIRMIÞTIR, AMA CÝLT HALÝNE GETÝRMEMÝÞTÝR, ÇÜNKÜ VAHÝY DEVAM EDÝYORDU. Ciltlenme iþlemi daha sonra yapýlmýþtýr. Verdikleri örnek, nefislerimizde yarattýðýmýz þeytani düþüncenin, dýþa vurmuþ halidir, lütfen bu düþüncelerin etkisinden kurtulalým. Tüm söylenenleri bir tarafa býrakýn, Kur’an ý Allah ben koruyorum diyor. Bu delil, güvence bizlere yetmiyor mu? Emin olamayacaðýmýz rivayetlerin, doðruluk adýna garantisini kimler veriyor?

Hepimiz insanýz hata yapabiliriz, bende hata yapabilirim. Ama lütfen beni, kendi doðrularýnýzla deðil, ALLAH IN DOÐRULARI, REHBERÝ, SORUMLU OLDUÐUMUZ KUR’AN ÝLE UYARINIZ. Ömür çok uzun gibi gelebilir, ama bir nefes alýþý kadar kýsa olduðunu bir gün anlayacaðýz. Tabi o zaman affedilmeyecek büyük hatalar yatýysak, bu hatalarýmýzý telafi edecek, vaktimizde olamayacak.

Deðerli din kardeþlerim. Bir birimizi lütfen sen kâfirsin, sen cehennemliksin sözleriyle itham etmeyelim. Kur’an ehli, zikir ehli bir Müslüman, Allah ýn Kur’an da ki uyarýsýný bilir ve karþýsýndaki din kardeþine asla böyle bir söz söylemez. Çünkü Allah Ýsra suresi 84. ayetinde, “YOLCA DAHA DOÐRU GÝDENÝN, KÝM OLDUÐUNU RABBÝMÝZ DAHA ÝYÝ BÝLÝR” diye bizleri uyarýr. Kim bilir dinsizlikle itham ettiðimiz kiþi, belki de bizden Allah katýnda daha makbuldür, biz bilemeyiz Allah bilir. HADÝSLERÝ KUÞKU DUYMADAN, ÖLÇÜMÜZ OLAN KUR’AN ÝLE KONTROL ETMEDEN, ÖYLE BÝR SAVUNUYORUZ KÝ, AYETLERÝ ÝNKÂR ETME DURUMUNA DÜÞÜYORUZ.

Kurtuluþa ermek istiyorsak, sorumlu tutulacaðýmýza Allah ýn hükmettiði, KUR’AN IN ÝPÝNE SARILALIM. Allah kurtuluþa erecek olanlarýn, Kur’an a sarýlacak olanlar olduðunu bildiriyorsa bizlere, gelin ebedi hayatýmýzý tehlikeye atmayalým. Emin olamayacaðýmýz rivayetleri aklanmaya çalýþýrken, yüzlerce ayete iman etmemiþ olduðumuzun da farkýna varalým. Allah Kur’an da Enam suresi 19. ayetinde, elçisine bizlere söylemesini istediði çok önemli bir hatýrlatma var. Bu hatýrlatmayý, ikazý lütfen hayatýmýza geçirelim, yoksa mahþer günü, PÝÞMAN OLANLARIN SAFINDA OLURUZ.

“BU KUR’AN BANA VAHYOLUNDU KÝ, ONUNLA SÝZÝ VE ULAÞTIÐI HERKEZÝ UYARAYIM.”

Bu uyarýyý duyanlara, hayatýna geçirenlere, sorumlu tutulacaðýmýza hükmedilen, emin olduðumuz Kur’an ýn ipine sarýlanlara, her sözü, bilgiyi Kur’an süzgecinden geçirip, inancýný emin kaynaklarla yaþayanlara ne mutlu. Allah ýn elçisi bizler için örnek gösterilmiþtir. Onun örnek oluþu, yaþamý insanlara karþý davranýþý ve Ýslam ý topluma anlatýrken takýndýðý tavrýndandýr. Onun güzel sözlerini, elbette birbirimize aktaralým ama þunu unutmayalým, Allah ýn elçisi ümmetine yalnýz Kur’an ile hükmetmiþ ve yalnýz Kur’an ýn hükümlerini topluma anlatmýþtýr. Onun adýný kullanarak, dine hurafe sokmaya çalýþanlara fýrsat vermeyelim, çünkü Peygamberimiz bu konularda bizleri bakýn nasýl uyarmýþtýr.

“BENDEN KUR’AN DIÞINDA HÝÇBÝR ÞEY YAZMAYIN. Kim, benden Kur’an dýþýndan bir þey yazmýþsa, onu imha etsin.”
Müslim-Zuhd/72(3004)/4137 Ebu Davud-ilm/3(3647)/4136 Musned-c.3/12.21.39 Darimi-Mukaddime/42

5176-Hz. Ali radýyallahu anh anlatýyor.” Resülulllah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: BENÝM HAKKIMDA YALAN SÖYLEMEYÝN. ZÝRA BENÝM ÜZERÝME YALAN UYDURAN, CEHENNEME GÝRER.”
Buhari, ilm 38; Müslim, Mukaddime 1, (1); Tirmizi, ilm 8,(2662)


Saygýlarýmla
Haluk GÜMÜÞTABAK

https://www.facebook.com/Kuranadavet1/?ref=aymt_homepage_panel
http://halukgta.blogcu.com/
http://kuranyolu.blogcu.com/
http://hakyolkuran.com/