Yazı Boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Yrd.Doc.Dr.Mehmet OKUTAN
drmokutan@hotmail.com
Şiddet ve Kültürümüz
07 Mart 2012 Çarşamba Saat 11:44

Televizyonda yüzü gözü morarmış bir bayana soruluyor, “Bildiğimiz kadarıyla kocanız sizi bu hale getirdi, kocanız size şiddet uyguluyor. Ne diyeceksiniz?”

Cevap: “Kocamdır, hem sever, hem döver!”

Bu cevap kültürümüzün dışa yansıyan önemli bir gerçeğini ortaya koymaktadır. Şiddeti kültürün doğal bir sonucu kabul eden bir anlayış, toplumdaki şiddetin kök salmasına ve sürüp gitmesine maalesef katkı yapmaktadır.

Şiddeti normalleştiren başka kültürel değerlerimiz var. Meselâ atasözlerimiz…İşte bunlardan birkaçı:

“Kızma kızana, vur dizine.

Oğlunu dövmeyen kesesini döver, kızını dövmeyen dizini döver.

Yerinde tekdir, baş ağrıtmaz.

Yılanını başı küçükken ezilir.

Kızını dövmeyen dizini döver.

Evladını dövmeyen, sonra kendi dövünür.”

Bu atasözleri kültürümüzün şiddetini normalleştiren(!) unsurlar olarak değerlendirilebilir.

Okullarımızda öğretmenlerimizin çoğu, öğrencilerin artık kendilerinden korkmadıkları, onlara bir fiske bile vuramadıkları için okulların çekilmez hale geldiğine inanmaktadır. Çünkü öğretmenler kendilerini kutsal sanıyorlardı ve “Vurdukları yerde gül bitiyordu(!), eskiden!.. Şimdi bu kutsallıklarını dikkate alan öğrenciler olmadığı gibi, toplum da artık öğretmenleri kutsamıyor. Ama günümüzde okullarda şiddetin kaynağı değişti; öğrenciler, kendi aralarında, bazen de öğretmenlere yönelik şiddet uygulayarak okulların şiddetin odağında yer almasına katkı sağlıyorlar. Günümüzde okulların en önemli sorunu, “okul güvenliği” olarak karşımıza çıkmaktadır.

Şiddet, insana özgü bir davranış değildir. Kaynağını nereden alırsa alsın, insana şiddetin uygulanması insani bir davranış değildir. Yetişmekte olan insana uygulanacak şiddet, belki o anlık işimizi kolaylaştırır, ama gelecekte toplumsal şiddetin ortağı insanlar yetiştirmenin yolunu açar.

Her konuda olduğu gibi, şiddet konusunda da eğitimden başka bir çaremiz yoktur. Sınav odaklı bir okul sisteminden “değersiz” bir nesil yetişmiş olduğunu artık hepimiz görüyoruz. Değersiz bir eğitim sisteminden yetişen bireylerin şiddeti normal görmesi kadar, doğal bir davranış olamaz. Değersiz bir eğitim sistemini değerlerle donanık hale getirmek için de bir an önce “karakter eğitimi” uygulamasına geçilmelidir. Bu uygulamaya geçmek için öyle büyük projeler filan yapmaya gerek yok; sınavı öncelemeyen, okulda ahlaki değerlerin de dikkate alındığı bir uygulama ile karakter eğitimi sağlanabilir. Yoksa karakter eksikliği ile yetişmiş üstün zekâlı ama toplumda şiddeti normal gören ve uygulayan bireyler yetiştirmeye devam edeceğiz!

Bu makale toplam 2872 defa okundu.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
ŞAİRLERİMİZ
SİTE ANKET
Köyümüzün Öncelikli en önemli sorunu sizce nedir?
Yollar
Cenaze Morgu
Çöp
Kanalizasyon
Şadırvan ve Ortak Tuvaletler
Künye . Reklam . İletişim . RSS   Copyright © 2025 Yeşilalan(Holaysa) Köyü Tanıtım Sitesi
Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
Yazılım & Tasarım : Mahmut ÖZDEMİR