Yazı Boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Alaettin KÖKSAL
e.koksal@hotmail.com
İlim ışığında Kürtaj için yasal düzenleme yapılmalı, zina suç sayılmalıdır
08 Haziran 2012 Cuma Saat 13:17

İslam dünyasının en büyük problemi, Müslüman olduklarını söyledikleri halde, kâmil manada bir imandan ve İslam’dan haberleri yoktur. İslam dünyasının insanları bozulmuş batı kültüründen etkilendikleri için kendi dinlerini unutmuş, batı taklitçisi durumuna düşmüşlerdir. Körü körüne yapılan taklitler, üzülerek ifade edelim ki, Müslümanların beyinlerini ve kalplerini sosyal bir kanser olarak sarmıştır.

Tüm semavi dinlerde insan sağlığı her şeyin üstünde olduğu bildirilmekle beraber, mazeretsiz olarak hiçbir anne karnındaki çocuğu, kürtaj yoluyla veya başka yollarla öldürmeye hakkı yoktur.


Rızık endişesi, fakirlik, nüfus planlaması, eğitim ve öğretim yetersizliği gibi ve benzeri işler mazeret kabul edilemez. Mazeret sadece Annenin sağlığıdır. Annenin sağlığı dışında yapılan her kürtaj cinayettir. Mazeretsiz olarak bu işe alet olanlarda katildir.


Nikâh aktı olmadan cinsel zevkleri için, gayri meşru ilişkilerden dolayı hamile kalan bayanlar, ayıplarını örtmek için kürtaj yoluyla çocuklarını öldürmeleri, hukuki bir cinayetin yanında, insan vicdanına yakışmayan bir vahşettir.


Nikâh aktı olduğu halde hamile kalmış veya hiçbir sucu olmadığı halde, tecavüze uğrayan sağlıklı bayanlar, hamileliklerine son vermek için, kürtaja veya başka yollara başvurarak rahimlerindeki canlı çocuklarını öldürmeleri, o günahsız bebelerin hayat haklarına engel olmaları, çok ağır bir cinayettir.

“Beden benim, rahim benimdir, yasalarla özgürlüğüme kimsenin müdahale hakkı yoktur.”
Böyle bir anlayış ne vicdanı, ne ahlakı ne hukuki ve nede insanıdır. Bay ve bayanlar bedenlerini, uzuvlarını ahlak dışı nefsi arzularına göre kullanma hakları yoktur. Hiçbir fert aklını ve diğer uzuvlarını kiraya vermeye, işgal ettirmeye, sömürtmeye de hakları yoktur. Her şeyin sahibi Yüce Allah’tır. Her şey bizlere emanet verilmiştir.

İnsanı insan yapan değerleri hiçe sayarak, akılsız olan diğer mahlûkatlardan daha aşağı bir çukura düşmeyi ve yaşamayı çağdaşlık sayan tiplerle oturup konuşmak, seviyeye hakarettir. Bilmeden çukura yuvarlananları ilmin ışığında aydınlatmakta bilenlerin görevidir.

Devlet yetkilileri, her türlü ahlaksızlığa karşı geleceğimizin teminatı olan gençleri korumak ve kollamak için gerekli alan her türlü tedbiri almakla yükümlüdür. Tedbirin başı ahlak eğitiminin yanında yasal düzenlemelerdir. Cezalar ahlaki ve caydırıcı olmalıdır.


İnsan vicdanına uygun olmayan toplumu ifsat eden söz, fiil, tavır ve davranışlar özgürlük sınırları içinde değerlendirmelidir. Sınırsız özgürlük felakettir. Her özgürlüğün sınırı karşı tarafın özgürlük sınırlarıyla sınırlıdır.

Kürtaj yapmak, annenin sağlığı söz konusu olduğunda ilmin ve inancın doğrultusunda yapılmasın bir sakınca yoktur. İlme ve inanca saygılı olmayanlar, basit nefsi arzuları için, nikâhsız bir şekilde karşılıklı olarak birbirlerinden istifade eden bey ve bayanların, toplumun ahlakını ve nesli bozmaya, ayrıca kürtajın yasal bir zemine oturtulmasına, karşı gelmeye hakları yoktur.


Bay ve bayanlar, kendilerini kontrol etmeli, nikâhsız ilişkiler kurmaktan sakınmalıdırlar. İzansız, vicdansız, ahlaksız, edepsiz bir şekilde sokaklarda, meydanlarda, bilmem hangi yerlerde her türlü cinsel ilişkilerinin reklamını yapmak suretiyle, karşı tarafı taciz etmek, insani ve ahlakı olmadığından, bu gibi ve benzeri tahrik edici eylemlere karşı elbette yasal tedbirler alınmalıdır.


Kürtaj yapma ve yapmama hususunda, ilim ve ahlak ölçüleri içerinde bir sınırlama getirilmesi doğru bir davranıştır. Ülkemizde zina yapmanın bir cezai müeyyidesinin olmaması ciddi bir eksikliktir. Zina toplumun ahlakını ve neslini bozan sosyal bir suçtur. Her sucun bir cezai müeyyidesi olduğu halde, zina yapmanın bir cezai müeyyidesinin olmaması, hukuken sakıncalı, vicdanen rahatsız vericidir.


Zinanın suç sayılmadığı, ahlaksızlığın kol gezdiği bir zamanda, korkarım ki doktorlarımız kürtaj yapmaktan veya işlenen kürtaj cinayetlerine isyan etmekten dolayı, diğer ameliyatlar için zamanları olmayacaktır. Her türlü cinsel ahlaksızlığa ve dolayısıyla pek çok kürtaja vesile olan, zina sucu ile alakalı yasal boşluğu, TBMM ele almalı ve zinanın suç sayılması için caydırıcı bir yasal düzenlemeyi yapmalıdırlar.


Zina yasası ile alakalı kısa bir bilgi verdikten sonra, zına’nın suç olması hususunda, yasal bir düzenlemeyi önce iktidar olan AK Partisi ele almalıdır. Zinanın suç sayılması için mecliste grubu bulanan siyasi partiler destek vermeli veya gündeme taşıyarak yasal düzenleme için ciddi bir çalışma yapmalıdırlar.


Parlamento dışındaki siyasi partiler, tutarlı ve ciddi beyanatlar vermelidirler. Aydın, yazar, gazeteci, sivil örgüt temsilcileri de, muhalefeti ve iktidarı bu yönde tarafsız bir şekilde uyarma görevlerini yapmalıdırlar. Zinanın suç olması için yasal düzenleme yapmak isteyenlere açıktan destek vermelidirler. Yapıyormuş gibi yapıp ta ipe un serenleri de, etkileyici bir şekilde eleştirerek, kamuoyunu duyarlı hale getirmelidirler.


Bilindiği gibi 1926 tarihli eski Türk Ceza kanunun 440. Maddesinde kadınlar, 441. Maddesinde de erkekler için “Zina suçu” düzenleniyordu. Yapılan bir itiraz neticesinde Anayasa mahkemesi 23 Eylül 1996 tarihinde 441. Maddeyi iptal etti. Mahkemenin verdiği 1 yıllık surede meclis yeni bir yasal düzenleme yapmayınca zina yapmak erkekler için suç olmaktan çıktı. 441. maddenin iptal ile, zina sadece “Kadın suçu” haline geldiğinden, meydana gelen bu eşitsizliğin itirazı üzerine Anayasa mahkemesi 23 Haziran 1998 tarihinde 440. Maddeyi de iptal etti.


Zinanın suç olmaktan çıkaran Anayasa mahkemesi kararı o günün Anayasa Başkanı olan Sayın Ahmet Necdet başkanlığında toplanarak 23 Haziran 1998 tarihinde tüm üyelerin oy birliği ile karar verildi.
2004 yılında Türk Ceza kanunu reformu görüşülürken zinanı tekrar suç sayılması için yapılan girişime, Avrupa birliği tam üyelik müzakerelerine geçişi etkileyeceğini duyurunca, AK Partisi geri adım attı ve zina ile ilgili bir yasal düzenleme yapılamadı. Bu nokta da söyleyeceklerime hiç kimse üzülmemelidir. Yarası olan elbette gocunacaktır. 1926 tarihli TCK ya göre, kadın ve erkeklere uygulanan zina suçu ile alakalı maddeleri, anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu için, 23 Haziran 1998 tarihinde Anayasa mahkemesi iptal etmiştir.


İptal edilen yasaların yerine yeni bir yasal düzenleme yapmayanlar, 1998 tarihinde bugüne kadar iktidar ve muhalefet olan siyasi partilerin, ihmalkârlığıdır. Bu suçu sadece AK Partisine yüklemek doğru değildir. Zina yasası ile ilgili yasal düzenlemeyi yapmayanlar başta AK partisi olmak üzere mecliste bulunan tüm siyasilerin vebalidir.


Zina ile alakalı mesele böyle olduğu halde, bu meseleyi çarpıtarak, milleti yanlış yönlendirerek gıybet ve iftira yaptırmak, hiç kimsenin lehinde değildir. Siyasi rakibinizi yıpratmak uğruna, doğru ve yanlışlarla karıştırıp, Müslümanların kafasını karıştırmak çözüm değil, çözümsüzlüğe vesile olur.
Buradan Sayın Başbakanımıza seslenmek istiyorum. Zina yasası ile alakalı, milletin ağrıyan başını sızlayan vicdanını dindiriniz. Beşeri güçlerin yaygaralarına aldırmadan, Yüce Allah’ın yardımını talep ederek, zina fiilinin suç olması ile alakalı yasal düzenlemenin yapılması hususunda gerekli talimatınızı veriniz.




Nikâh dışı cinsel ahlaksızlıkla toplumun ahlakını bozmaya, maddi ve manevi tahribatlar yapamaya çalışanlar, çağımızın zalim despotlarının ücretsiz modern köleleri olup olmadıklarını, hem kendileri hem de toplumun yararına olduğunu birkaç sefer bağımsız akıllarıyla düşünmelidirler.

Yüce Yaradan, emanetlerin nasıl kullanılacağını ve nasıl korunacağını da bildirmiştir. Karşı gelenler, inansalar da inanmasalar da ebedi âlemde karşılığını göreceklerdir. Verilen bu emanetleri hiçbir fert bunlar benimdir, istediğim gibi kullanırım diyerek toplumu ifsat edemez. Ahlaksızlık demokratik özgürlük değildir. İnsan ahlakına uymayan her türlü ahlaksızlık, çağdaş despotların iştahını kabartır.
Bu makale toplam 3676 defa okundu.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
ŞAİRLERİMİZ
SİTE ANKET
Köyümüzün Öncelikli en önemli sorunu sizce nedir?
Yollar
Cenaze Morgu
Çöp
Kanalizasyon
Şadırvan ve Ortak Tuvaletler
Künye . Reklam . İletişim . RSS   Copyright © 2025 Yeşilalan(Holaysa) Köyü Tanıtım Sitesi
Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
Yazılım & Tasarım : Mahmut ÖZDEMİR