Yazı Boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Alaettin KÖKSAL
e.koksal@hotmail.com
İnsan Hayatı Nehir Gibidir
01 Temmuz 2012 Pazar Saat 23:29

İnsanlar yaşadıkları hayat süreleri içinde, önlerine çıkan birçok çok açı, tatlı, sıcak soğuk engelleri aşarak nihai olarak varacakları yere ulaşırlar. Kimi insanlar Nil nehri gibi uzun, Amazon nehri gibi dolu, Kızıl ırmak gibi sesiz ve etkili, Fırat nehri gibi mana yüklü, Sakarya nehri gibi kıvrımlı, Çoruh nehri gibi, hırçın ve korkusuz, Yeşil ırmak gibi sakin ve tedbirli bir hayat sürerler.

İnsanlığın hizmetine sunulan tüm nehirler, ırmaklar, dereler, pınarlar, Birbirinden farklı yolları takip ederek geçtikleri vadileri, ovaları ve canlıları sulayarak bazı kerede sel altına bıkarak gerçek menzilleri olan, Okyanusa kavuşmanın mücadelesini verirler. İnsanoğlu da yaşadığı hayat sureci içinde, insanlara hayırlı hizmetler yaparak veya zulmederek, yolun bitiminde ister istemez kâinatın mutlak sahibi ve yaratıcısı olan Yüce Allah’a dönecektir.

İnsanoğlu hayatında acı ve tatlı belalarla karşı karşıya kalabilir. Kendisi yaşamadığı halde, başkalarının yaşadığı acı ve tatlı olayları hissedebilir paylaşabilir. Acıları ve mutlulukları paylaşamayan insanlar iki cihanda mutlu olamazlar. Zulme karşı direnmeyen, direnmek istemeyenler, hırs, intikam ve kıskançlıklarından dolayı, başkalarının hatalarını takip etmekten, kendi hatalarını göremediklerinden söyledikleri doğruların, toplum üzerinde hiçbir olumlu tesiri olmuyor.
Şuurlu Müslüman; haddini bilen, hesabını Yüce Allah’ın rızasına uygun bir şekilde yapabilendir. Yüce Allah (CC) şuurlu Müslümanın hususiyetlerini şöyle emrediyor.

“ Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olarak var edildiniz. İyiliği emreder, kötülükten men edersiniz.” ( Ali İmran 110)
“ Onlar Rablerinin davetine uyarlar, namazlarını dosdoğru kılarlar. Aralarında ki işleri istişare ederler..” ( Sura suresi 38)
“ Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bazısı günahtır. Kusur da araştırmayın. Bazınız bazınızın arkasında gıybet de yapmasın. Biriniz kardeşinin ölü etini yemeyi hiç ister mi? demek ki tiksindiniz! O halde Allahtan korkun; çünkü Allah tövbeleri kabul eden çok merhametlidir.” ( Hucurat suresi 12)

Şuurlu Müslüman acı beladan çok, tatlı beladan korkmalıdır. Acı bela açıktan geldiği için tedbiri kolay alınır. Tatlı bela verem gibi yavaş yavaş yayılır, kanser gibi vücudu dirençsiz bırakarak çökertir. Fertler ve toplumlar bu iki belaya karşı siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel, askeri ve hukuki tedbirler almaya mecburdurlar.

Devlet yöneticileri, içten ve dıştan destekli bir kısım acı ve tatlı belaların, beslendikleri kaynakları hukuk dâhilinde kurutmalıdır. Acı ve tatlı belaların içi ve dışı iyice araştırılmalıdır. İçi kızıl, dışı yeşil ile boyanan bazı yapılanmaların, yeşiline aldanılmamalıdır. İçi ve dışı kızıl, dışı yeşil içi kızıl olan, örgütlenmelere karşı devlet yetkilileri, yarın geç kalmamak için, bugünden gerekli olan kanuni tedbirleri almalıdırlar.

Dıştan gelen acı belaları siyasilerimiz çok iyi okumalıdırlar. Dış tehlikeler, kaygan zemin üzerinde yazılan uzun, orta ve kısa vadelidir. Bu hesaplar çok gizli bir şekilde planladığının hesabı yapılarak gerekli tedbirler alınmalıdır. Şer güçlerin kaygan zeminde yazdıkları planlarını okumak için, kaygan zeminde nasıl yürümenin ince hesaplarını dış işleri yetkileri, askeri ve sivil devlet yöneticileri ana muhalefet ve muhalefet parti liderleri birlikte yapmalıdır.

Şu hususu da açıkça ifade edelim ki, Hz. Peygamberlerin haricinde hiçbir insan her şeyi ben bilirim her şeyi mükemmel bir şekilde hal ederim diyemez. İş böyle olduğuna göre kendi güçlerine güvenenler er veya geç mağlup olacaklardır.

Yüce Allah’a inanan ve O’nun sünnetine teslim olanlar nas olmayan konuları kendi aralarında istişare ederek mevcut şartlar dâhilinde en iyi neticeyi alırlar. Türkiye, gerek Suriye konusunda ve gerekse diğer iç ve dış meselelerde mutlaka istişarelerde bulunmalıdır. Türk yetkilileri ve siyasilerimiz uluslararası ilişkilerde tarihi kazanımlarıyla konuşmalıdırlar. Askeri ve siyasi derinliklerini, stratejik palanları olan güçlü bir Türkiye imajı ile dünya kamuoyu önüne çıkmalıdır.

Türkiye ve İslam ülkeleri üzerinde kadastro mühendisliği yapan şer güçler ve onların planlarına şuursuzca alet olan yerli işbirlikçiler, akıllarını başlarına almalıdırlar. Orta doğuda yakılmak istenen ateşte, ilk olarak İsrail ile birlikte işbirlikçiler, bu ateşin tutuşturulması için çalışan şer güçler ve yabancı misyonerler yanacaktır.

Bu ateşi yakmaya çalışanlar, su yerine benzin taşıyanlar bilsinler ki, Yüce Allah nurunu tamamlayacaktır. Sırası gelmişken Dış tehlikelere karşı milli hassasiyet gösteren başta MHP ve CHP ye ve diğer siyasi partilere sade bir vatandaş olarak teşekkürlerimi arz ediyorum. Vefakâr milletimiz, bir kısım medyamızda köşe yazarlığı yapan sözde aydınların acımasız eleştirilerini sinelerine çekerlerken, ülkenin milli meseleleri konusunda saptırıcı yorumlarını ve yazılarını asla onaylamadıklarını bilmelidirler.

Milletimiz de haklı olarak ister istemez şu soruları sormaktadır. Söz konusu bir kısım medya kimin kontrolündedir? Bu medyada köşe yazarlığı ve yorum yapanlar kimlerin adına yazmakta ve konuşmaktadırlar? Her kes bilsin ki, Mili ve manevi konularda Sayın Başbakanın attığı her adımı destekliyoruz. Şer işlerinde fren, hayır işlerinde motor olmaya çalışıyoruz. 28-Haziran 2012
                                                            

Bu makale toplam 5144 defa okundu.
tşk
davut VARLI
kiymetli yazarımız çok güzel bir analiz yapmiş tşk
06 Temmuz 2012 Cuma Saat 19:32
Kalemine sağlık,
Zihni (Yaşar) YÜCE
''Kimi insanlar Nil nehri gibi uzun, Amazon nehri gibi dolu, Kızıl ırmak gibi sessiz ve etkili, Fırat nehri gibi mana yüklü, Sakarya nehri gibi kıvrımlı, Çoruh nehri gibi, hırçın ve korkusuz, Yeşil ırmak gibi sakin ve tedbirli bir hayat sürerler.''
İnsan hayatı ile ilgili süreç, bu kadar güzel anlatılabilirdi.Zevkle okudum ve faydalandım.
Kaleme aldığınız bu güzel konu için, sizleri candan kutluyor, selam ve sevgilerimi iletiyorum.
02 Temmuz 2012 Pazartesi Saat 17:55
hasred
salih KAHVECİ
değerli yazarım sayın alaetti KÖKSAL kadeşim yazılarnı zevkle okuyorum selamlar.
02 Temmuz 2012 Pazartesi Saat 11:00
YAZARIN DİĞER YAZILARI
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
ŞAİRLERİMİZ
SİTE ANKET
Köyümüzün Öncelikli en önemli sorunu sizce nedir?
Yollar
Cenaze Morgu
Çöp
Kanalizasyon
Şadırvan ve Ortak Tuvaletler
Künye . Reklam . İletişim . RSS   Copyright © 2025 Yeşilalan(Holaysa) Köyü Tanıtım Sitesi
Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
Yazılım & Tasarım : Mahmut ÖZDEMİR