Yazı Boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Beytullah'da Ben
20 Ekim 2010 Çarşamba Saat 12:08
Köylümüz Süleyman Kanık; Mekke'den Cengiz Numanoğlu'na ait şiirle sizlere sesleniyor.
Köylümüz Diyanet İşleri Başkanlığı Bilgi İşlem Merkezinde Programcı olan Süleyman Kanık’ın 2010 yılı hac görevi için bulunduğu Mekke’den Cengiz Numanoğluna ait  "Beytullah’da Ben" adlı anlamlı  şiirle sizlere sesleniyor.
 
BEYTULLAH’DA BEN
 
Bir sancak altında kaç milyon insan
Ne tenleri benzer, ne dilde lisan
Olmuşlar tek yürek, tek bedende can
İnsanlığı gördüm Beytullah’da ben…
 
Yedi bağın gülü aynı destede
Yetmiş iki millet aynı listede
Kaç milyon amin der aynı bestede
Tevhidle haşroldum Beytullah’da ben…
 
Sinelerde alev ne kül ne duman
Dillerde bir soru: Vuslat ne zaman?
Cehennem söndürür böylesi iman
Aşk ne imiş gördüm Beytullah’da ben…
 
Okyanuslar aşmış gelmiş nicesi
Aç, susuz, uykusuz gündüz gecesi
Her nefes dilinde Kur’an hecesi
Sevdalılar gördüm Beytullah’da ben…
 
Rabb’ın o davetli misafirleri
Doldurmuş Mekke’de her karış yeri
Dillerinde dinmez Lebbeyk sesleri
Arş’a yollar gördüm Beytullah’da ben…
 
Bir damla misali kapılmış sele
Zengin–fakir, paşa-nefer el ele
Yan yana secdede sultanla köle
Mahşerle tanıştım Beytullah’da ben
 
Kimi görmez gözü elinde asa
Lakin kalp gözünü açmış devâsâ
Yüzünde tebessüm, ne gam ne tasa
Döner durur gördüm Beytullah’da ben…
 
Kimi ayağında yarım çarığı
Kaç yerinden kanar topuk yarığı
Meğerse kefenmiş başta sarığı
Ne aşıklar gördüm Beytullah’da ben…
 
Baktım sofrasında nice melekler
Bir tas zemzem suyu, kuru ekmekler
Gözleri Kâbe’de iftarı bekler
Tokluğuma yandım Beytullah’da ben…
 
Bir zerre gözü yok dünya aşında
Ahir rızkın arar harman başında
Rabbı’in nazarını Kâbe taşında
Gören gözler gördüm Beytullah’da ben…
 
Kimi bahardadır görmemiş yazı
Kiminin geçiyor Mevla’ya nazı
Kılınır Kâbe’de vedâ namazı
İmrendim, el açtım Beytullah’da ben…
 
Kiminde kalmamış derman bacakta
İki büklüm yürür, gitmez kucakta
Erimiş kaybolmuş Cenab-ı Hakk’ta
Pervaneler gördüm Beytullah’da ben…
 
O kambur sırtında eski torbası
Torbasında sanki Cennet urbası
Hele bir kıyamda varid durması
Göz göz oldum, doldum Beytullah’da ben…
 
Hacerü’l-Esved’de adın yazdıran
Rükn-i Yemani’de gönül gezdiren
İman pençesinde nefsi ezdiren
Ne veliler gördüm Beytullah’da ben….
 
Unutmuş dünyanın vefâ derdini
Yıkmış kalbindeki riya bendini
Öyle teslim etmiş Hakk’a kendini
Canda cânân gördüm Beytullah’da ben…
 
Bir sevdâ seli var Safa Merve’de
Damlalar köpürmüş, vecde girmede
Nice peygamberler, nice zirvede
Durup bakar gördüm Beytullah’da ben…
 
İbrahim makam sultan sofrası
Sunulur herkese bir Kevser tası
Bir cennet şöleni perde arkası
Ne sahneler gördüm Beytullah’da ben…
 
Melekler almışlar şölenden payı
Sarmışlar Kâbe’de bütün semâyı
Kalem anlatamaz bu ictimayı
Aciz bir kul oldum Beytullah’da ben…
 
Kaç yerden açılmış gökte kapılar
Ardında saraylar, zümrüt yapılar
Vadeleri sonsuz nice tapular
Elden ele gördüm Beytullah’da ben…
Durdum da tavafı seyrettim hayran
Gördüm, bir kâinat misali devran
Hangisi melektir, hangisi insan
Şaşırdım çok zaman Beytullah’da ben…
 
Bir sağnak misali selam yağmuru
Kimi sırıl sıklam kimi kupkuru
İhlâs ateşinde nice hamuru
Pişiyorken göndüm Beytullah’da ben…
 
Yaş desem yaş değil gözlerden akan
Bir sel ki günahlar bendini yıkan
Kâbe göklerinden semaya çıkan
Merdivenler gördüm Beytullah’da ben…
 
Dağlar taşlar vecde gelmiş kavrulur
Kum tanesi Allah diye savrulur
Göz nereye baksa Rahman’ı bulur
Ne zikirler duydum Beytullah’da ben…
 
Ter döktüm susadım nefsimden yana
Başkası bir lezzet vermedi bana
Dediler: Bu zemzem şifadır cana
İçtim kana kana Beytullah’da ben…
 
Mescid-i Haram’da dokuz minare
Diyor ki: Bendedir gaflete çare
Bir günde beş kere yürek bin pare
Ezanlar dinledim Beytullah’da ben…
 
Bir mânâ sarayı Mescid-i Haram
O ne ince nakış, ince ihtişam
Her kalbe Muhammed aleyhisselam
Bin taht kurmuş gördüm Beytullah’da ben…
 
Bir zaman derdim ki: Yâ Rabbi neden
Bir daha istiyor bir kere giden ?
Meğer bilemezmiş insan gitmeden
Aldım cevabımı Beytullah’da ben…
 
Gördüm ki, bu dünya bir oyalanma
Halime bakıp da mutluyum sanma
Bedenim Kâbe’den uzakta ammâ
Gönlümü bıraktım Beytullah’da ben…

Not:Sevgili okuyucularım ve gönül dostlarım hac görevi için görevli olarak mekke'deyim. Burdan hepinize dua ve selamlarımı yolluyorum. Sağlıklı ve güzel günler dileklerimle hoşça ve sağlıkla kalınız...

 
Süleyman KANIK
 
 
Bu haber toplam 4384 defa okundu.
ALLAH RAZİ OLSUN
kamilyilmaz
BAŞARILI VE MÜKEMMEL BİR ÇALIŞMA VE DUYKU ALLAH RAZİ OLSUN CENGİZ NUMAOĞLUNUN ÇALIŞMALARI GÜZELDİR SAĞOLUN DUA BEKLERİZ KUTSAL YERDEN ALLAH KABUL ETSİN YALOVADAN HOLAYSALİ KAMİL
21 Ekim 2010 Perşembe Saat 23:18
eline sağlık
çaykaralı yusuf
Değerli arkadaşımız süleyman kanık bey'e teşekkür ederiz böyle güzel bir çalışmayı bizlerle paylaştığı için üstelik bu paylaşımı mekkeden gerçekleştirmiş olması bence çok daha anlamlı hale getirdi...!herkese selam ve saygılarımla allaha emanet olunuz
20 Ekim 2010 Çarşamba Saat 23:51
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
ŞAİRLERİMİZ
SİTE ANKET
Köyümüzün Öncelikli en önemli sorunu sizce nedir?
Yollar
Cenaze Morgu
Çöp
Kanalizasyon
Şadırvan ve Ortak Tuvaletler
Künye . Reklam . İletişim . RSS   Copyright © 2025 Yeşilalan(Holaysa) Köyü Tanıtım Sitesi
Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
Yazılım & Tasarım : Mahmut ÖZDEMİR