Birçok hemşerimiz İstanbul’da doğup büyümese de ekonomik ve sosyal şartların kendilerini bu şehirde yaşamayı zorunlu kılmaktadır. Neredeyse tamamının göçlerin oluşturduğu İstanbul Türkiye sınırları içinde akıl almaz nüfus yükselişini her geçen yıl katlayarak arttırıyor.
Bu gün ise göçle gelen ailenin, yaşamlarında önem arz eden sosyal ve kültürel açılımlardan bir çırpıda vazgeçmeyi göze alan, kentli kimliğine zorda olsa adapte olabilen bir göçer görüyoruz bu şehirde...
Bir süreden beri bulunduğum İstanbul’da,sokaklarında bile kalabalıklardan zor yüründüğü, bir yerden, diğer bir yere gitmek için trafik zulmü ile karşılaştığım güzel bir hafta sonu geçirmek düşüncesi ile Şişli’den koyuldum yollara. Taksim, Eminönü Aksaray, Fatih Vatan Caddesi derken, birden dağ gibi karşımda büyük bir bina dikiliyor ve önünde Çaykara Dernekpazarı Eğitim Vakfı tabelası çıkıyor. Beni kapıda karşılayan Köylümüz değerli ağabeyim Çaykara Dernekpazarı Eğitim Vakfı Müdürü Ahmet Tekke. Son derece mütevazı kişiliği ile sohbetimize devam ederken binanın tamamını geziyoruz. İnanın binayı gezdikçe Çaykaralı olmaktan bir kez daha gurur duyduğum, içinde yönetim odaları, lokalleri, restaurant’ı, kütüphanesi, toplantı odaları ile pırıl, pırıl bir mekânla karşılaşıyorum.
Bir süre sonra dernek yönetiminde bulunan Avukat Fahri Kumkumoğlu,İşadamı Kemal Yüce, diğer köylülerimiz Avukat Ali Kemal Gençcan, Bilgisayar Mühendisi Hikmet (Ahmet) Okutan ve Mustafa Baltacı ile bir araya geliyoruz. Yemekler yenildi çaylar içildi derin sohbetlere dalıyor, memleket hasreti ve özlemini azda olsa gideriyoruz. Son derece mutlu olduğum bu birliktelikte, bir daha aynı yolları ne zaman yürürüm bilemiyorum. Hayat bu. Bir bakarsın başka bir yerde buluşuruz. Neden olmasın?
İstanbul’da Çaykara Dernekpazarı Eğitim Vakfı ve Çaykara Dernekpazarı Cemiyeti olarak en aktif ve örnek gösterilen bir yer. Binlerce öğrenciye burs veren ve eğitime inanılmaz katkıları olan bir irfan yuvası.
Haber: Kemal Çuman
www.yesilalan.net