Doç. Dr. Alaybey Karoğlu Kimdir.
Doc.Dr.Alaybey Karoğlu 20.05.1961 yılında Trabzon'un Çaykara ilçesinde doğdu, ilk ve
1983 yılında mezun oldu. 1983 -1985 Milli Eğitim Bakanlığı Tunceli-Pertek Pınarlar Ortaokulu'nda Resim Öğretmenliği yaptı. 1985 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Fakültesi Ağrı Eğitim Yüksekokulu'nda Resim Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. Bu görevini 1988 yılına kadar sürdürdü. 1986 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Prof. Dr. Oluş Arık danışmanlığında 'Türk Resminde Eleştiri' konulu tezi ile Yüksek Lisans yaptı. 1988 -1990 yılları arasında Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim-
1990 yılında Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-
Trabzon Çaykara ’lı Ressam ve Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alaybey Karoğlu’nun Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi Fahri Korutürk Sergi Salonunda 1 Nisan 2011 Cuma günü “Dünden Bugüne” Resim Sergisi açıldı. Sergi açılışında eski valiler, önemli bürokratlar kadar sanat dünyasının çok önemli isimleri bir araya geldi.
Sanat Tarihçisi Ressam Adnan Turani, Yazar Nihat Genç, Başkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adnan Tepecik, Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğrem Üyelerinden Prof. Dr. Hasan Pekmezci, eşi Ressam Şükran Pekmezci, Prof. Dr. Zafer Gençaydın, Doç. Dr. Meliha Elgin, Doç. Dr. Osman Altıntaş gibi daha adına sayamadığımız birçok sanatçı ve akademisyen katıldı
Sergide resimlerle ilgi düşüncelerini dile getiren Prof. Dr. Adnan Turani, “ bu bir devrimdir, resimlerin birçoğu fevkalede soyut resmin çok değerli örnekleridir” açıklamasını yaparken, bu sergi kataloğunda Alaybey’in resimlerini değerlendiren Prof. Hasan Pekmezci ise ritmik devingen fırça vuruşlarıyla, olmazsa olmaz mavi çeşitleriyle çarpıcı, hareketli yaşadığı coğrafyanın ruhunu yansıtan hümanist kişiliğinin resimlerine yansıması olarak belirtmektedir.
Onun resminin tuval gerisinde kalan hikâyesi, yaşanmışlığı, hayallerinin izdüşümü olarak tuvaline yansıdığında zengin bir plastik yapı, entelektüel birikimi ile birleştiğinde kendine özgü bir estetiği de beraberinde getirir. Bu resimlere, Çağdaş dünyanın soyutlamaya yönelik lirik anlatımı olarak bakıldığında, öznel bir estetiği de içinde barındırdığını söylemek ve resimlerinin estetiğinin en az plastik yapıları kadar ön planda olduğunu vurgulamak sanırım yerinde bir saptama olacaktır.