Spor Toto Süper Lig 2010-2011 sezonu şampiyonluk iddiası olan Fenerbahçe ve Trabzonspor’un galibiyeti ile bitti.

Son haftalarda iki takım içerisinde de farklı spekülasyonlar ortaya atılarak lige gölge düşürülmeye çalışıldı. Gazete manşetlerinde kulüp yöneticilerinin sözleri damga vurarak meseleler farklı anlamlara çekilmeye çalışıldı.

Spor Toto Süper liginde ikinci yarıya 9 puan ile giren Trabzonspor’un önce Ankaragücü’ne puan vermesi ardından Fenerbahçe deplasmanında 3 puan kaybederek muhtemel ikili averajın sıkıntıya girmesine sonrasında da Antalyaspor’a verilen 2 puan ile üç hafta sonra Fenerbahçe ile aramızdaki puan farkı 2 ye indi.

23. haftada kendi sahamızda Kayseri spora 2 puan vermemiz şampiyonluk yolunda ağır puan olarak nitelendi ve Fenerbahçe ile puan farkı eşitlendi ikili averaj ile zirveye oturdu. Artık iki ezeli takım köşe kapmaca oynamaya başladı. Haftalarca süren maçlardan iki takım puan kaybetmek için birbirlerinin maçını gözetledi. 27. Hafta da geçen yılın şampiyonu Bursaspor ile karşılaşan Fenerbahçe kendi sahasında puan kaybetmesi ile Trabzonspor’un Konya sporu kendi sahasında yenmesi ile zirveye tekrar oturdu.

Zirvede ki heyecanımız Eskişehir maçına kadar sürdü. Trabzonspor’un Eskişehir deplasmanında aldığı beraberlik Fenerbahçe’nin de kazanması ile zirveye tekrar oturmuştu. Artık son 4 haftaya girerken Fenerbahçe’nin puan kaybetme riski zor gözüküyordu. Çünkü tüm iç dış destek dengeleri Fenerbahçe lehinde olduğunu gösteriyordu.Artık Trabzonspor ikinci sırada Fenerbahçe’nin puan kaybetmesini bekleyecek duruma geldi. Önce şampiyonluk 180 dakika dendi ardından 90 dakika ve son maçlarda hem Trabzonspor hem Fenerbahçe galip gelince puanlar eşit olmasına rağmen ikili averajla Fenerbahçe 2010-2011 sezonu şampiyonu olarak 18. Şampiyonluğu elde etti.

Şimdi ikinci yarıda ki ayrıntıyı sorgulamamız gerekir. Trabzonspor ilk yarıdaki oyunu ikinci yarının başlangıcına yansıtamaması sonucunda 3 maçta 2 beraberlik 1 mağlubiyet alarak aradaki puan farkı kapandı. Fenerbahçe’nin ikinci yarıda oynadığı 17 maçtan 16 galibiyet almasında futbolunu mu ortaya koyarak kazandı yoksa hakemlerin de etkisi oldu mu? Kritik maçlarda yan hakemler sahneye çıkarak açık ofsaytı görmezden gelerek gollerin atılması, Fenerbahçeli futbolcuların kısmi maçlarda hakemlere el kol hareketi ile karşılık vermesi sonucunda hiçbir karar verilememesi ne tür cevaba giriyor acaba.

Fenerbahçe yöneticisinin güvenlik görevlisi müdürü gibi sahaya girerek önce 45 gün ardından cezanın 21 güne indirilmesi ne cevap verilmesi geriyor. Beşiktaş maçında Şenol Güneşin hakeme itiraz etmesi sonucunda sanki hakeme küfür hakaret etmiş gibi TFF tarafından 2 maç tribünden izleme cezası vererek büyük kaosa yol açmıştı.

İkinci yarıya 9 puan önde başlayan bir takıma ortak ikinci bir takımın olması için Trabzonspor’u psikolojik olarak etkilemenin yollarına girdirerek daha ilk zamanlarda şampiyonluk havasına sokulmaya çalışıldı. Rakip Fenerbahçe’nin 17 maçtan 16 maçı kazanması başarı mı mucize  mi yoksa belli kişilerin koruması mı? TFF nin yaptığı açıklamalar ve kararlar, Trabzonspor başkanının Fenerbahçe yöneticileri ile önce atışması sonrasında özür dileyerek şampiyon takımı tebrik etmek gerekir demesi şampiyonluğa hasret takımının başkanlığına yakışacak şey değildi.

Bazı maçlarda masa başında hakemlerin etkisiyle maç(lar) kazanıldı. Bu da puanlar demek. Yoksa Trabzonspor’un 82 puanı yakalaması kötü sezon geçirdiği niteliğinde değil.

Şampiyon belli oldu,şimdi masaya oturularak önümüzde ki sezonun planlaması yapılarak şampiyonlar ligi ön eleme maçlarına ve yeni sezona hazırlık yapılması gerekir. Yeri geldi kızdık bağırdık tepkimizi bir türlü verdik ama taraftarımız şunu her zaman söylemeli BİZ 82 PUAN ALARAK ŞEREFİMİZLE İKİNCİ SIRADA BİTİRDİK, kimileri gibi masa başı olsun basın güçüyle olsun, Tff olsun arkamızda kimse olmadı. Trabzonspor’un arkasında sadece TARAFTAR oldu.

Trabzonspor 82 puan alarak gönüllerin şampiyonu oldu Tebrikler TRABZONSPOR tebrikler takımını destekleyen gerçek TARAFTAR.

 Abdurrahman Şahin