Akşam saatlerinde ajanslara düştü. Bizim editör de kaçırmadan girmiş haberi...
"Tarafsız" federasyon dünkü açıklamasıyla "posta" koyduğu klüplere bugün yağdırmış cezayı...
PFDK Trabzonpor'a 140 bin lira. Ve üzerine vazife olmayacak bir şekilde Trabzonspor'un yanında olma "gaflet ve delaleti"nde bulunan Beşiktaş'a da 100 küsür bin lira ceza vermiş. Maddeleri okumaya üşendiğim için ortalama rakamı yazdım.
Cezanın önemi yok. İşin esası önemli. Demokratik Türkiye'de hakkını savununca cezayı yiyorsun işte. Bunun adına da "tarafsızlık" diyorlar...
Klüplere verilen cezaları anladık. Centilmenlik sınırını aşmışlardır, Mahmut Özgener'in başında bulunduğu Federasyonun "manevi şahsını" tahkir ve tezyif etmişlerdir de cezayı yemişlerdir.
Özgener ve şürekası "evliya torunu" oldukları için eleştirmek olmazdı zaten!
Peki Şenol Güneş'e verilen ceza neyin, nesidir?
Cezaya bakın...
İki maç, sahaya, yedek klübesine ve dahi soyunma odasına "GİRMEME"...
Koçum be, mübarek Osmanlı'nın meşhur "katli vacip" fermanı gibi...
Bu cezada boşluklar var...
Mesela Şenol Güneş koridora girerse n'apıcaz? "Çok sıkıştım, çiş yapıcam!" bahanesi ile koridora girer ise ve orada futbolcuları görüp taktik verirse n'apıcaz?
Bence cezayı iki maç futbol stadına yanaşmama cezası olarak değiştirin...
Cep telefonu ile taktik verme tehlikesini berteraf etmek için Başbakanlık'tan "jammer" ödünç alınabilir. Korkmayın Başbakanlık bu konuda kolaylık gösterecektir...
Peki, Güneş n'apmış? Hakeme mi sövmüş? İstanbul klüplerinin topçuları gibi hakeme mi tükürmüş?
Veya Aziz Yıldırım gibi "hakem odasını" mı basmış?
"İTİRAZ" etmiş...
Kime? Yan hakeme...
Adamın futbolcusunu düşürsünler, penaltı çalma... Tekmeyi bassınlar kart gösterme. Gıcıklığına yapar gibi kararlar al...
Adam itiraz edince, iki maç cezayı sokuştur...
Şenol Güneş'e "merkez ve kenar" medyanın nefreti malum.
Futbolculuğunda da teknik direktörlüğünde de bu adamları çok üzdü. Efendice sadece işini yaptı. Kendini beğenmedi...
Onlar üzerine geldikçe, başarılı oldu. Bu memleketi Dünya 3.sü yaptı yine yaranamadı...
Herkes ona çullandı...
O ne yaptı? Çekti gitti Kore'ye...
Yan gözle, güya ilgilenmiyormuş gibi gözükerek Şenol'un başarısız olmasını beklediler. Başarılı olunca ilgilenmediler; görmezden geldiler.
Hatırlayınız... Mustafa Denizli dandik İran liginde iki maç kazanınca burada bile manşet oluyordu da, Şenol'un şampiyonluğa oynadığını ancak Kore televizyonundan öğreniyorduk...
Sonra yurda döndü... Trabzon'un başına geçti, sorun çıkarttı: Başarılı oldu...
İlk yıl Feneri şampiyonluktan etti. İkinci Anadolu Devrimi'nin gerçekleşmesine katkıda bulundu...
Şimdi de şampiyon olma "cüreti"nde bulunuyor...
Bütün karın ağrısı budur...
Özgener'in de, televizyonlarda okey masasına oturur gibi kaykılıp ahkam kesen Mehmet Demirkol gibi adamların da derdi bu...
Bu memlekette taraflı tarafsız herkes kabul eder...
Seven ve sevmeyenler: Şenol Güneş düzgün bir adamdır. Efendidir, mütevazidir...
Bu cezayı yiyecek belki de en son adamdır....
Şenol'a ve Sadri Şener'e bu cezayı verecek bir merci var, belli.
Devam edecek gibi de gözüküyor...
Peki Özgener ve taifesinin Türk futbolunu katletmesinin cezai müeyyidesi yok mudur? Yoksa, ceza verecek bir mercii mi yoktur?
Bu adamlara verilecek ceza belli...
Ceza Trabzonspor'un şampiyonluğu olacak...
Az önce duydum...
TS taraftarı Kocaeli'nde Şenol Güneş protestosu yapacakmış...
Sahaya sokulmamasına inat, bir stat dolusu Şenol Güneş orada olacakmış...
Yapın şunu çocuklar...
Özgener'e ve hakemlerine kapak olsun!...