Yazı Boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Sıladan Gurbete-1
11 Ağustos 2008 Pazartesi Saat 21:46
MUHAMMET ZENGİN
Muhammet zengin ve Kemal çuman Yönetici: Sayın Zengin; Uzun yıllardan beri Çahmut yaylasında esnaflık...

MUHAMMET ZENGİN

Muhammet zengin ve Kemal çuman

Yönetici: Sayın Zengin; Uzun yıllardan beri Çahmut yaylasında esnaflık yapıyorsunuz. Bize hanların tarihi ile ilgili bilgi verirmısınız.?

Zengin: Hakkı Çavuş (cıplak) tan kendi oğlu olan Hasan Pak ‘a intikal etti. O da İbrahim Baltacıya devretti. 1964 yılında Babam İslam Zengin bu hanları devir alarak bu güne kadar geldi. Babam 2006 yılında rahmetlik olduktan sonra çocuklarımla bu hanları Çalıştırıyoruz.

Yönetici: Sayın Zengin; 1964 yılından günümüzü karşılaştırırsanız neler söylemek istersiniz.?

Zengin: 1970 li yıllarda bu çimenlerde hayvanlardan geçilmiyordu. (at, aşek, inek,ve koyunlar) hatta insanlardan da geçilmiyordu. Eskiden bu hemen karşımızdaki handa insanlarımız sabahlara kadar atışma türkü ve horonlar oynayarak eğlenirlerdi. O günler tabiî ki farklı eğlenceler olurdu.Handa sık,sık kurama dediğimiz koyun veya inek keserek kalabalık topluluklarla sabahlara kadar eğlenirdik.

Yönetici: Sayın Zengin; Uzun yıllar köyümüzde ve yaylamız olan çahmut yaylasında kalıyorsunuz sizce en önemli sorunlarımız nedir.?

Zengin: Şu anda en önemli sorun olan yollarımızın iyi olmaması, elektrik ve su birde köyümüzde seçilen muhtarların en büyük yaylamız olan çahmut yaylasına fazla ilgi göstermemeleri. Bir tespitimi size aktarmak istiyorum.10 yıl önce hanlarda yaptığımız alışverişin şu an 3/1 ini bile yapamıyoruz. Demek ki şu andaki insanlarımız ekonomik sıkıntı içerisinde. Yaylalarımızda hayvancılık bitti. 1600 Büyük baş hayvandan sadece 100 tane kaldı, küçük baş hayvan sayısı parmakla sayılıyor.sütü ve yağı para etmeyen insanlarımız hayvancılıktan vazgeçmiştir.

Yönetici: Sayın Zengin; Dışarıda yaşayan köylülerimize mesajınız var mı.?

Zengin: Herkes köyündeki yerine sahip çıksın. Çocuklarına köylerini ve yaylalarını öğretsinler, yoksa böyle devam ederse, ilerde kendi yerlerini bulamıyacaklardır.

Yönetici: Sayın Zengin; Köyümüzden uzaklarda yaşayan kimlere selam göndermek istersiniz.?

Zengin: Burhaniye de yaşayan, Hakkı Baltacı, Paşa Can, Damadım Muhammet Koçak’a kızıma, Muhammet keskin’e Ömer Gencan’a. Orhangazi de yaşayan, Ali Kahveci, Hasan Zengin’e İnegöl de Fuat Zengin’e ve Dünyanın her yerindeki köylülerime selamlarımı iletiyorum.


TEMEL YÜCEL (KUCUP) (Emekli öğretmen)

Temel yücel ve Kemal çuman

Yönetici: Sayın Yücel, emekliliğiniz nasıl geçiyor.?

Yüce: Öncelikle bu fırsatı bana verdiğiniz için sizlere teşekkür ederim. 1990 yılında emekli oldum. O yıllardan beri Bafra’da 2 yıl kaldıktan sonra köyüm de yaşantımı devam ettirmekteyim.

Yönetici: Sayın Hocam, Bir eğitimci olarak Köylerimiz ve yaylalarımızın en önemli sorunları nelerdir bize anlatır mısınız

Yüce: Tabiî ki sorunlarız vardır. Bunların başında yol ,Elektrik,su ve en önemlisi çöp sorunu vardır bunların çözülmesi için projeler üretmemiz lazım.

Yönetici: Sayın Hocam, Dışarıya göç etmiş olan köylülerimize neler anlatmak istersiniz.?

Yüce:
Onlar köylerine ve köylülerine sahip çıkmalarını ileride geçmişlerinin mezarlarını dahi bulamayacaklarını, onlar dostlarından ve arkadaşlarından uzaklaştıkça 2 nci ve 3 ncü nesil olarak tamamen yabancılaşacaklarını, dolaysısıyla memleketlerini unutmamalarını öneriyorum.

Yönetici: Sayın Hocam, Köylerimizdeki eğitimle ilgili geçmişle günümüzü karşılaştırırsak neler söylemek istersiniz.?

Yüce: 1960 da görev aldık. O zaman kız öğrencileri okula alabilmek için kapı,kapı gezerek öğrenci alırdık.Şimdi ise kız öğrencilerimizin yoğun bir şekilde okula gittiklerini görüyoruz. Bunu gördükçe son derece memnun olduğumu belirtmek isterim.Şu bir gerçektir ki eğitim almayan insan yarım insan demektir. Bence onun için herkes çocuklarının eğitimleri konusunda gayret göstermeleri lazım.

Yönetici: Sayın Hocam, Son olarak köylülerimize bir mesajınız varmı.?

Yüce: Öncelikle tüm hemşerilerimizi bir noktada buluşturan sitenizin kurucu ve yönetimine teşekkür ediyorum. Ayrıca Dünyanın her yerindeki köylülerime selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
ZEYNEP TOSUN (Tusika)

Zeynep Tosun ve Kemal çuman

Yönetici: Halacığım karşımda bir çınar gibi duruyorsunuz 100 yaşında olmanıza rağmen sağlıklı görüyorum sizi , Allah sizlere daha uzun ömürler versin. Kendinizden bize biraz bahseder mısınız.?

Tosun: 100 Yaşındayım. Rahmetli Ahmet Tosun’un eşiyim. Eşim 1944 yılında vefat etti. Biri erkek biri kız olmak üzere iki çocuğum var. Emekli öğretmen Muhammet tosun oğlumdur.

Yönetici: Karşımızda bir tarih gibi duruyorsunuz. Şimdi bize geçmişle ilgili anılarında bir şeyler anlatırsınız.?

Tosun: Hey gidi günler!.. Ne günlerdi.? Nasıl anlatsam.? Nerden başlasam bilmem ki. Rus işgali olduğunda ben 7 yaşında idim. Köyde otururken Ruslar (gavurlar) geliyor dediler bizde yaylalara doğru guruplar halinde uzaklaşmaya başladık nerde akşam olurdu orada konaklardık .Dışarılarda o şekilde hep göçebe hayatı yaşardık. Ruslar kadınlarımıza maruşka diye hitap ederlerdi. İneklerimizi alırlardı çok yalvarırdık onlara geri verin diye. O dönemleri çok zorluklar içerisinde geçirdik. Yaşantımızda çok zorluklar vardı. Yalın ayaklarla gezerdik. Bazı ihtiyaçlarımızı karşılamak için Bayburt’a yaya olarak giderek ot biçerdik bunların karşılığında, Peynir,yağ ve yün alır tekrar yaya bir şekilde köyümüze gelirdik. Yaylalarımızdan sırtımıza 50-60 kilo alarak yaya bir şekilde köye inerdik. O dönemlerde gaz lambaları vardı onları yakmak için gaz bile bulamazdık, karanlıklarda kalırdık. İşte bu zorluklar içerisinde 100 yıl bir asır geçti.

Yönetici: Son olarak Bize neler söylemek istersiniz.?

Tosun: Herkese selam ederum. Dağlara kar kalmadı,yüreğe fer kalmadı. Daha yazacağidum, Kağita yer kalmadi.

HASAN TAŞKIRAN



Hasan Taşkıran ve Kemal Çuman

Yönetici: Hocam kendinden biraz bahsedermisin.?

Taşkıran: 1932 yılında yeşilalan köyünde doğdum. 32 yıl bir fiil fahri imamlık yaptım. Şu an Samsun’da ikamet ediyorum.Yaylaları çok seviyorum. Her yıl 2-3 ay çahmut yaylasına çıkar, tatilimi buralarda geçiriyorum.

Yönetici: Sayın hocam, sizlerden geçmişteki yaşamla günümüzü karşılaştırmanızı istesek neler söylemek istersiniz.?

Taşkıran: Eski yaşamımız fakirlik olmasına rağmen çok sağlıklı ve mutlu idi. sütümüz, yoğurdumuz, yağımız,peynirimiz, lahanamız, mısırımız, fasulyemiz vardı. Çalışan hiçbir zaman aç kalmazdı. Günümüzde yaşam daha sağlıksız ve mutsuz diye düşünüyorum. Suni üretilen besinlerle yaşamımızı devam ettirmekteyiz bu şekilde sağlıksız bir nesil ortaya çıkarıyoruz. Geçmişte biz büyüklerimize karşı son derece saygılı idik. Günümüzdeki gençlerin yaşlılara karşı biraz daha saygılı olmalarını istiyorum. Ayrıca onların dini eğitimlerini almalarını istiyorum. Eskiden her evde Cuma akşamları ölülere Yasin’i şerif okunurdu. Ama maalesef bu gün nerde ise hiç bir evde okunmuyor. Ayrıca eskiden komşular birbirleri ile istişare ederek işlerini imece usulü yani toplu bir şekilde halledilirdi.Herhangi bir komşumuzun külfetli bir işi var idi ise herkes tek vücut olarak o işi yardımlaşma denilen bir olgu ile yapardık. Günümüzde nerde ise komşular birbirlerini tanımayacaklar, yardımlaşma yok, hatta yanımızdan geçerken selam bile vermeyenler var. Bu beni çok üzüyor.

Yönetici: Sayın hocam, son olarak hemşerilerimize neler söylemek istersiniz.

Taşkıran:
Köyümüzde ve dışarıda yaşayan hemşerilerimiz sıklıklarla bir araya gelip sohbet etmeleri birbirlerini tanımalarını, Çocuklarına köylerini sevdirmelerini istiyorum. Bu vesile ile bana bu fırsatı verdiğiniz için Allah sizlerden razı olsun. Herkese selam ve sevgilerimi iletiyorum.

Röportajlar: Kemal ÇUMAN
e-posta: kemal.cuman@turktelekom.com.tr

Bu haber toplam 6657 defa okundu.
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
ŞAİRLERİMİZ
SİTE ANKET
Köyümüzün Öncelikli en önemli sorunu sizce nedir?
Yollar
Cenaze Morgu
Çöp
Kanalizasyon
Şadırvan ve Ortak Tuvaletler
Künye . Reklam . İletişim . RSS   Copyright © 2025 Yeşilalan(Holaysa) Köyü Tanıtım Sitesi
Sitemizdeki yazı, resim ve haberlerin her hakkı saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
Yazılım & Tasarım : Mahmut ÖZDEMİR