Allahın sıfatına matuf bir konu üzerinde biraz sesli düşünmek istiyorum. Son günlerde Kapı kapı, mahkeme mahkeme, dağ tepe ova, köy şehir, kamu tüzel, okul mektep, cami kışla vel hasıl dünyada arayıp da bulamadığımız bakıp da göremediğimiz. Müslümanların ve insanlığın yitik malı merhametten bahsetmek istiyorum!!!
Merhamet, aksini yapabilme gücün varken, onu yapmamaktır. Ya da
aksini yapmama gücün varken onu yapabilmektir. Merhametli olabilmek için
önce o konuda güçlü olabilmek gerekir.
Hangi konu olursa olsun o konuda yeterli olabilmek gerekir. Birilerine ya da bir şeylere bağımlı değil, özgür olabilmek gerekir. Her an vazgeçebilecek kadar özgür...ancak o zaman bir insanda merhametin mayası tutabilir. Vazgeçebilecek kadar özgürken
vazgeçmemek merhamettir. Verdiğini geri alabilmeye yeterliyken, onu almamaktır merhamet Sana bunu veriyorum ama almaya da gücüm yeter. Peki neye sebep olur merhamet? Alan elin, aldığının kıymetini bilmesine neden olmaz mı? Kıymet bilenin aldığına nankörlük etmesine engel olmaz mı?
Nitekim zordur güçlüyken merhametli olabilmek..Çünkü güç insanı zalimleştirir, kendi geçmişine kıyasla.ve tam da güç kazanırken, merhamet etme özelliğimiz azalır. Tam da zalimliğe daha yakınken merhamet edebilmekle sınav oluruz. Tam da herkes seninle ilgileniyorken, senin de onlarla ilgilenebilmen beklenir. Rüzgarın fırtınaya dönüşebilme gücü varken, serinletmek için hafifçe esmesi gibi... Bu işin bir yüzüdür. Diğer sahnedeki oyun daha farklıdır.
Güçlü olan insanlar merhamet etmediğinde, güçsüzler taviz vermeye başlar. Bu
yüzden güçlü olan daha da zalimleşir. Biz tavizlerimizi merhamet zannettiğimiz için neden zulme uğradığımızı anlayamayız.
Bu yüzden dir ki; asla zalime taviz verme çünkü; bu onu daha da zalimleştirir. O konuda güç kazanana kadar, özgürleşene kadar geri alamayacağını verme. Ülkemizi ele geçirmekle tehdit etseler bile, Evlerimizi başımıza yıkmakla tehdit etseler bile,
Ekonomimizi desteklememekle tehdit etseler bile,Zalime karşı asla taviz verme; geri almaya gücünün yetmediğini verme.Yoksa daha da köleleşir ve daha fazlasını vermek zorunda kalırsın.
Malumunuzdur ki İnsanlar düşkün olduklarına taviz verirler. Tam da bu anda biz tavizi merhamet zannederiz. Tam da bu anda aksini yapabilmeye gücümüz olmadığı için
taviz veririz. Her şey iyi olacak zannederiz ama her şey daha kötü olur.
Bu yüzden dir ki; hiçbir şeye aşırı düşkün olmamak ve. hiçbir şeyi de kendimize aşırı
düşkün hale getirmemek lazımdır. Bu insana zarar verir çünkü insanoğlu aşırılığı kaldıramaz. Aşırı güç ya da aşırı güçsüzlük insanlara zarar verir. Bu yüzden merhamet başta Müslümanlar olmak üzere insanoğlu için koruyucu bir kalkan gibidir. Önce onu hak edebilecek kadar güçlenmemiz gerekir. Hak ettiğimizde de onu hatırlayabilmek gerekir. Aşırılıklarda yok olmaktan korunabilmek için... başkalarının da güçlenebilmesine vesile olmak için Müslüman’ca düşünüp Müslüman’ca yaşamalıyız. Özümüz sözümüz bir korkmadan yılmadan doğru bildiklerimizi anlatmalı vatana ve millete faydalı bir birey olmak için çapa sarf etmeliyiz vesselam.
Celalettin AKÇADOĞAN
Diyanetsen Trabzon Şub basın Sekrt
celalettinakcadogan@hotmaıl.com
celalettinakcadogan@gmail.com